  |
|
Anlat Savaş Abi!
Savaş Abi yeni misyon edindi kendine, sosyolojik bir saha araştırması yapıyor. Her hafta yaptığı tam sayfa röportajlarla medyatik ablaların kültürel profilini çıkarıyor. Pek bir eğlence konusu oldu camiada, misal biz de okuyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz ama bu defa sıra röportaj mağduru kadınlarda. Şöyle bir röportaj yapılsaydı Savaş Abi'yle dedik, kanları yerde kalmasaydı, intikamları alınsaydı... Kim bilir ne kadar mutlu olurlardı dedik, hatta gelip boynumuza atlarlardı, öpücük manyağı yaparlardı yanaklarımızı diye düşündük. O zaman anlat bakalım Savaş Abi! - Savaş Abi... Şşşş Savaş Abiiii... - Ne savaş mı çıktı? Ne savaşı? Nerede benim kamaram? - Kamera diyecektin herhalde abi? - Manyak mısınız olum, kamera gemide olan değil miydi? - Neyse, hoş bulduk Savaş Abi. - Haa sahi hoş geldiniz inek arabaları. Kusura bakmayın, kim geldi kim gitti karıştırıyorum bazen. Ama ben güle güleyle Alasmarladıkı da hep karıştırırım zaten. Hangisi ne zaman söylenir bilmem. Bazen biri hapşurunca Alasmarladık bile derim laf aramızda. Aramızda ha? Yazmak yok. Söyleyin bakalım nedir derdiniz? - Yok öylesine. Biraz laflayalım istedik. Feyz alalım hesabı - Eyvallah koçlar, sorun söyleyeyim. - Gazeteciliğe nasıl başladın abi? - Orhan Felek zamanında. Yoksa Şükran mıydı? Neyse... Orhan Abi gazetecilerin piridir. Muhabirlerin şeyhidir. Şeyhülmuhabir denir ona. Duayendir. Çok dua edermiş, inançlı biriymiş, o bakımdan... - Hadi ya. Peki bu şapka takma alışkanlığı nasıl başladı? - Yıllar önce bundan 100-150 sene önce şapka devrimi yapılmış. 'Şapkanı çıkarırsan hapse girersin' dediydi bir arkadaşım. Meğer kafa yapmış. Şapkaya Japon yapıştırıcı sürmüşler, şimdi çıkarmaya çalışsam da çıkmıyor. Ne gülüyorsunuz at arabaları? - Yok bişey abi aklımıza komik bi fıkra geldiydi de... - Benim de aklıma komik bir anım geldi. 2 sene önceydi. Keklik Osman diye biri, adamın birine Boğaz Köprüsü'nü satmaya kalkmış. 300 milyara. Ben yakaladım bu Osmanı, "Sen" dedim, "Salak mısın oğlum, orası en az 3 trilyon ederdi" diye. Çok utandı. "Bu utançla yaşayamam" deyip, bana Haliç Köprüsü'nü hediye etti. Benimdir yani o koca köprü. Hey gidi... - Abi bu kızlarla röportaj olayı nerden aklına geldi? - Çok cahil oluyorlar. Cumhuriyetin kuruluş tarihini falan bilmiyorlar. Yüzlerine vuramıyorum cehaletlerini. Röportaj yapıyorum ki, okuyup yüzleri kızarsın biraz. - Cumhuriyet ne zaman kurulduydu sahi? - 29 ya işte. - Evet? Devamı? - Sonra İsmet İnönü vardı, Demirel'le koalisyon olduydu bunlar. Beni çağırttı bir gün. Fransız İhtilali falan yeni olmuş. Tansu Hanım, "Ekmek yoksa grisini yesinler" demiş. Ama sokaklarda grisini kuyrukları var. Kuyruğu kesiyorsunuz yeniden çıkıyor kertenkele gibi. O sırada bir haber geldi 'Galeta Kulesi'nin üzerine kanat takmış bir adam çıkmış. O kuleye de neden 'galeta kulesi' denir anlamam. Şişmanlatmıyor herhalde. Neyse sonradan anladık ki, adam köprü tıkalı diye uçarak geçmek istemiş Üsküdar'a. Halbuki bin motora di mi? - Savaş Abi... - Ben bunları düşünürken Graham aradı telefonu bulmuş. Abi nerde buldum, "Restoranda düşürdüm herhalde" dedim. Aksaray dolmuşlarına bindim ona gitmek için. Bu sırada ihtilal oldu. "Yahu" dedim şoföre "Daha yeni Fransız İhtilali olmuştu"... "Abi bu defaki halis muhlis Türk ihtilali" demesin mi? - Savaş Abi kendine gel abi... - Nooldu geyik faytonları, aklınız sıra beni kafaya alacaksınız di mi? Konuştuklarımızı kaydettiğinizi anlamadım sanki... Teyp nerde? Yer miyiz oğlum? Size mi kaldı lan kızların intikamını almak? - Affet abi, biz ettik sen etme... - Büyüklük bende kalsın. Hadi naş... - Abi son bir soru. Cumhuriyet kaç yılında kuruldu? - 29 dedik ya oğlum. Bela mısınız siz?
|