|
|
|
|
|
|
Çocuğunuza 'hayır' deyin
Uzmanlara göre, her istekleri aileleri tarafından karşılanan hiç 'hayır' denmeyen çocuklar özgüvensiz ve mutsuz oluyor.
Ünlü haber dergisi Newsweek çocuklarına "hayır" diyemeyen aileleri kapak yaptı. İstediği her şey satın alınan çocuklar çalışmanın gerekliliğini ve başarının değerini öğrenemiyor. İleride en küçük zorlukta depresyona girebiliyor. Uzmanlar çocuğun iyiliği için "Hayır" demeyi öğrenmek gerektiğini vurguluyor.
'Hayır' demenin gücü
Çocuğunuzun her isteğine 'evet' demeyin. Uzmanlara göre mutlu, kendine güvenli bir çocuk yetiştirmek için zaman zaman hayır demeyi de öğrenmek gerekiyor.
Hayır demek, bazen insana dünyanın en zor işi gibi gelir. Özellikle de hayır denecek kişi insanın kendi çocuğuysa. Amerika'nın saygın haber dergilerinden Newsweek, bu haftaki sayısında çocuklarına hayır diyemeyen ailelere yer ayırdı. Özellikle son yıllarda ailelerle çocukları arasında büyük bir sorun haline gelen konuyu "How to Say No to Your Kids" (Çocuklarınıza nasıl hayır diyeceksiniz) manşetiyle kapağına taşıyan dergi, her şeye evet diyen ailelerin nasıl ortaya çıktığını, bu durumun çocuk üzerindeki beklenmedik psikolojik etkilerini ve çocuklara hayır deme yöntemlerini okuyucularıyla paylaştı.
90'LI YILLARIN MİRASI Dergiye göre asla hayır diyemeyen çocuk merkezli aile tipi, daha çok 90'lı yıllarda görülmeye başlandı. Aileler çocuklarını özel okullarda okutup, dans derslerine götürmeye, onların "ama arkadaşımda var!" dediği şeyleri satın almaya ve istedikleri her şeyi yapmaya başladı. Bu davranış biçimi ailelerin mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirme isteğinden kaynaklansa da, tam tersi bir durumu ortaya çıkardı. Uzmanlar kesin bir tavırla hayır diyemeyen ailelerin, çocuğun kendini daha çok güvende hissetmesine değil, aksine çocuğun sınırları bilmemesine yol açtığı için, kendini güvensiz hissetmesine sebep olduğunu söylüyor. Çocuklar bir şeye sahip olabilmek için çalışılması gerektiğini, başarının değerini bu yüzden anlayamıyor. Hayatta da istedikleri her şeye istedikleri anda sahip olabileceklerini sanıyorlar.
DEPRESYON TEHLİKESİ Fakat gerçek hayatta olaylar, ailelerinde yaşadıkları tarzda gelişmiyor. Bu da çocukların kendilerine olan güvenlerini kaybetmesine sebep oluyor. Çocuk başarılı olmak, takdir edilmek ve bir şeye sahip olmak için çalışması gerektiğini anlayamıyor. Daha da kötüsü hayatta karşılaştığı aksilikler karşısında güçlü bir şekilde ayakta kalamıyor. Ve hep birilerinin desteğine, onayına ihtiyaç duyuyor. Çocuk her istediği olduğu için, istedikleri arasında hangisinin daha önemli ve öncelikli olduğunu anlayamıyor. Sadece istiyor, istedikleri de ailesi tarafından yerine getiriliyor. Bu da doyumsuz çocukların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu çocuklar için depresyon, ilerleyen yaşlarda sürekli nükseden bir hastalık halini alıyor. Çocuklar daha bencil, daha ben merkezci oluyor. Paylaşmak, ortak bir iş yapmak gibi şeylerin değerini ise bir türlü anlayamıyor.
KÜÇÜK YAŞTA MARKA BAĞIMLILIĞI Peki buna ne sebep oluyor? Aileler buna neden olan şeylerden birinin, çocukların sürekli karşısına çıkan reklamlar olduğunu düşünüyor. Araştırmalara göre çocuklar bir sene içinde 40 binden fazla reklam izliyor. Bu da onların bu reklamlardan etkilenmesine, reklamlarda gördükleri şeyleri istemesine sebep oluyor. Ayrıca sürekli izledikleri müzik programları ve bu programlara konuk olan şarkıcılar da onların daha çok şey istemesine neden oluyor. Örneğin televizyona çıkan yıldızların giydiği kıyafetlerden almak istiyorlar. Çocuklar böylece, daha küçük yaşlardan itibaren çeşitli markalarla tanışmış oluyor. Uzmanlar ABD'de her yıl ailelerin, çocukların lüks tüketimi için 53.8 milyar dolar harcadığını belirtiyor. Yine ABD'de 12-19 yaş arasındakiler, sadece kendileri için her yıl yaklaşık 175 milyar dolar harcıyor. Bu açıdan bakıldığında, ailelerin hayır diyememesi sayesinde çocuk ve gençler, inanılmaz büyük bir piyasa oluşturuyor. Psikologlar ailelerin kendilerinin de çocuklara hayır demeleri gerektiğini bildiğini söylüyorlar. Fakat özellikle son yıllarda, iş yerinde geçirilen saatler daha değerli hale geldiği ve çocuklarıyla geçirdikleri saatler giderek azaldığı için, aileler bu zamanı çocuklarına hayır dedikten sonra yaşadıkları tartışmalarla geçirmek istemiyorlar. Ancak uzmanlar ailelere, çocuğun hayatta bazı limitlerin olduğunu anlayabilmesi için, kısacası çocukların iyiliği için hayır demeyi öğrenmelerini tavsiye ediyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|