Ölmeden önce mutlaka yapın!
Ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken 12 yer" ya da "Ölmeden önce mutlaka yapmanız gereken 10 şey" türünden listeler sizin de ilginizi çeker mi? Benim çeker! Ama ne yazık ki şöyle kafama göre bir liste şu ana kadar önüme çıkmış değil. Geçenlerde bütün içtenliğimle, önyargısız şekilde bu listelerden birine göz attım. Sonuç şu: Adamların "Ölmeden önce mutlaka yapmalısın!" türü önerilerinden bir tanesi bile bana göre değil. Çünkü kafayı ekstrem şeylere takmışlar! Uçmak, dalmak, atlamak! Başka bildikleri bir şey yok. O zaman kendi kendime şu soruyu sordum: Şöyle daha yerli malı, daha bize göre önerilerle dolu bir listenin oluşturulmasının vakti gelmedi mi? Aşağıdaki liste, işte bu sorunun sorulmasının ardından ortaya çıkmıştır, hiçbir iddia taşımamaktadır ve benim "küçük dünyam"ın ürünüdür. Üstelik hepsi İstanbul'da geçmektedir: * Yağmurlu havalarda Pera Palas Oteli'nde bütün önyargıları bir tarafa bırakarak Falih Rıfkı'nın "Çankaya" kitabını okumak. (Böylece hem bize sunulandan daha farklı ve daha insan bir Atatürk'le tanışmak, hem de kitapla uyumlu atmosferin keyfini çıkarmak mümkündür. Daha ne olsun!) * Sultanahmet'teki Yeşil Ev'de Mehmet Şevket Eygi ile "İslami kesimde köylülük olgusu" üzerine sohbet etmek. (Dikkat: Üstat randevuya vaktinde gelinmesi konusunda acayip titizdir.) * Bir sabah namazı vakti Eyüp Sultan'ın manevi iklimini soluyarak huzura gark olmak. (Dikkat: Bu mevsimde sabah vakti biraz serin olmakta, bu yüzden üzerinize kalın bir şeyler almayı unutmayın). * Hisar'da düzenlenen konserlerden birine giderek, kalabalıkla aynı duygusal coşkunluğu paylaşma zevkini tatmak. (Dikkat: Popçulardan kaçının zira Hisar atmosferinde acayip uyumsuz kaçıyorlar). * Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde ellerinde gitarlarla şarkı söyleyip harçlık çıkaran gençlerden bir şarkı isteyip etrafa neşeli gözlerle bakmak. (Böylece hem sonuna kadar "Avrupai bir hava"yı soluyabilir, hem de "AB'ye girişimizin kaçınılmaz olduğu yönünde bir diskur çekme imkanı elde edebilirsiniz. Daha ne olsun!) * İlk metro atağımız olan Tünel metrosunda 4 dakikalık seyahate katılmak. (Dikkat: Sakın "Bu Abdülhamit döneminde mi yapıldı?" gibi sorular sorarak karizmayı çizdirmeyin). * Sosyolojik bir araştırma için Sultanbeyli'de üç gün geçirmek, ardından da dost meclislerinde anlatacak müthiş hikayeler biriktirmek. (Dikkat: Onlardan biri gibi olmaya çalışın). * Fatih'in altındaki mağaralarda şaşkınlıktan şaşkınlığa düşerek gezmek. (Dikkat: Fatih Belediye Başkanı ile dost olmak şart.) * Büyükada'da küçük bir fayton gezisine katılıp, Heybeliada'da Ruhban Okulu'nun bulunduğu yerde inceleme araştırma yapmak. (Dikkat: Yanınıza aşırı milliyetçi duygulara sahip, komplolara alabildiğine açık arkadaşlarınızı almamaya dikkat edin, 6-7 Eylül olaylarını zihninizden çıkarmayın..
|