| |
|
|
Kadın dırdırı, bizim toplumda kuru-sıkı silahtır!
Emre Aköz, Tamer Karadağlı'nın başına gelenler ertesinde yazdığı yazılarda, olayı getirip "Kadın Dırdırı"na dayadı. Ona göre eşi affetse bile Tamer Karadağlı boşanmalıydı. Çünkü "Artık en küçük bir sorunda Arzu hanım, Tamer beyin tepesine binecektir. Herhangi bir isteği, bir kaprisi hele kabul edilmesin, hele anında yerine gerilmesin!.. Bugünlerin anısı hemen canlanacak; iğneleme, çuvaldızlama, başına kakma, dünyayı zindan etme, kanırtma operasyonu başlayacaktır. Hem de en ağır cinsinden. Damardan!" Emre Aköz'e göre 'dırdır' kadınların son derece usta olduğu bir alandır. Başının etini yerler adamın! Erkeğin her türlü hatasını, eksiğini, gediğini sonsuza dek sömürürler. Aköz bu konuyu sürdürdü ve aldığı tepkiler üzerine ertesi gün de şunları yazdı: - Kadın dırdırından söz ettim ya... Alınan çok olmuş. Peki yalan mı? Elbette dırdırcı kadınlar olduğu gibi, dırdırcı erkekler de vardır. Ancak dırdırcı kadın sayısı, erkekleri katlar. Eğer bana inanmıyorsanız gidin mezarlıkları gezin. Üstünde 'Kadın dırdırından öldü' yazan erkek mezarları göreceksiniz. Ama tersine şahit olursanız, yani 'Erkek dırdırından öldü' yazan bir kadın mezarı görürseniz bana da haber verin! Açıkçası ben Emre Aköz gibi, kadının mı yoksa erkeğin mi daha dırdırcı olduğu konusunda mezar taşları üzerinden antropolojik bir araştırma yapmadım. Ama erkeklerin egemen olduğu bir toplumda, kadın dırdırının kuru-sıkı silahtan daha öteye bir etkisi olmayacağına inananlardanım. Yetiştirilme biçimleri dolayısıyla Türk erkekleri, kadınların kendilerine hizmet etmek üzere yaratıldığını düşünürler. Kadın evin hizmetçisi, çocukların annesi, yaşlı erkeğin bakıcısıdır. Çok küçük istisnalar dışında bu böyledir. Emre Aköz'ün "dırdır" dediği şey, kadının çaresizliğini aşmak için kullandığı ve aşamadığı tek araçtır. Erkek dırdırı ise, müeyyidesi olan etkili bir ceza aracıdır. Çünkü ekonomik güç de, sosyolojik üstünlük de, geleneksel ağırlık da, erkeklerindir. Erkek fındık kırarsa bu "Uçarılık" olur. Erkek harcarsa bu "Hovardalık"tır. Kadın erkeğin yaptıklarını yapmaya kalksa, iş töre cinayetlerine kadar dayanır. Kadınların ayrıntıları fark edebilmeleri, aile düzenini ve birlikteliğini korumak için daha fazla çaba göstermeleri ve duygularını daha açık biçimde seslendirmeleri, onlara "dırdırcı" denilmesine sebep olmuştur. Kırsaldan kentliliğe geçişin tam ortasında bulunan bir toplumda, Emre Aköz gibi kentlilerin, kadına bakış açılarında daha insaflı davranmalarını beklemek, hakkımızdır. Yıllar önce Kenan Evren anlatmıştı. Karadeniz'de bir köylü ile karısına rastlamış. Adam önde, elinde tespihi ile yürüyormuş. Karısı da arkadan, sırtında bir yük odunla nefes nefese geliyormuş. Evren "Neden böyle davranıyorsun karına" diye sorunca, adam sırıtarak cevap vermiş: - Komutanım bu kadının sekiz tane nefsi var. Yedi tanesini böyle öldürüyorum. Netice-i kelama gelirsek. Emre Aköz mezarlıkları bir kez daha dolaşmalı. Hiçbir erkeğin mezar taşında "Nefsine hakim olamadığı için karısı tarafından öldürüldü" yazısını göremeyecektir. Buna karşı dırdırdan değil, kıskançlıktan öldürülen pek çok kadın mezarı karşısına çıkacaktır.
|