Oh, nihayet kurtulduk!
Adnan Menderes'i sevmeyebilirsiniz. Ancak onun döneminde kırsal üretimle sanayi üretimi arasında entegrasyon sağlandı. Türkiye ekonomisi bütünleşti. Süleyman Demirel'i sevmeyebilirsiniz. Ancak onun döneminde barajlar yapıldı, sanayi gelişti. Turgut Özal'ı sevmeyebilirsiniz. Ancak onun döneminde Türkiye ekonomisi dışa açıldı ve telekomünikasyonda adeta devrim oldu. Peki, söyler misiniz bana, Bülent Ecevit'i nasıl hatırlayacaksınız? Zaten sanayileşen bir ülkede, "Kalkınma köyden başlayacaktır" gibi çağın gerisinde kalmış laflarıyla mı? 'Köy-kent' denilen ne olduğu hâlâ anlaşılamayan bir projeyle mi? Neyle? Ecevit'i tutan da, tutmayan da hemen atılacaktır: "Tamam ama hakkını yemeyelim, Allah için dürüst, namuslu adamdı." Bir çift düşünün... Kadın pasaklı mı pasaklı. Ancak kocası ne vakit bu durumdan şikâyet etse, kadın şöyle diyor: "Ama ben çok namusluyum." Neyse... Kurtulduk!
|