kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul'daki Fransız yaşamı
İstanbul'daki Fransız yaşamı
Sarah Bernhard zaptiyelik oldu

İstanbul'daki Fransız yaşamı


Yazıları, resimleri ve bedenleri ile mazinin Dersaadet-Paris köprüsünü kuranlar Pierre Loti'den Sarah Bernhard'a kadar "Fransız Sokağı"na sığmayacak kadar fazladır.

Galatasaray Sultanisi'nin Fransız kültürüne açılan kapısı, Notre Dame De Sion, Saint Benoit ya da Saint Michel gibi Fransız okulları, bu kültüre aşina mösyö ve madamlara yol açmıştı. İstanbul'u neredeyse ikinci vatan gibi gören ve kalemini Türk mürekkebine banan yüzlerce Fransız yazarı geldi geçti. Pierre Loti'yi biliyorsunuz. "Aziyade" ve "Bir Sipahi'nin Romanı" ile yetinmeyip ölene kadar, "Türkiye ve İstanbul" terenmüm etti. Claude Farrer İstanbul ötesini de görüp "Ankara'nın Dört Kadını"nı takdim etti. La Martine için Boğaziçi ve İstanbul anlatılması mümkün olmayan bir güzellikti. Gerard de Nerval, Gustave Flaubert ve Teophile Gautier, bu güzelliği zaman zaman Beyoğlu Galata çevresinde bulup yazılarıyla "Hamam"cı bile oldular. Regnier ve Charles Diehl çarşılarda dolaşıp sarayları anlattılar. Gaston Deschamps Mısır Çarşısı, Schlumberger Adalar, Robert de Flers Haliç'i sevdi. Şüphesiz sadece onlar Pierre Loti'nin deyişi ile "Boğaziçi'nin sahillerinde yaşarken İslamiyet'in telkin ettiği bu cazibeden hiçbir zaman kurtulamayacağım" deyişi ile hepsi bu cazibenin mıknatısına kapıldılar. Mıknatıs iki taraflıydı. Fransız kültürünün ışığında çok sayıda Osmanlı siyasetçisi, gazetecisi Paris'i yol geçen hanına çevirmişti. Hepsi yaşını başını almıştı ama nedense bir yana "Jöntürk" sayılıyorlardı. Gazete, dergi, kitap hatta broşür çıkarıp, kimi zaman Abdülhamid'den nemalanıyorlardı. Bir kısmı Bastil ya da Montparnasse kafelerinde "Osmanlı'yı istibdattan kurtarıp", hürriyeti yudumluyordu. Ama Paris'ten ne Fransız Devrimi'ni ne de kültürünü getireceklerdi. Valizlerinde hatıraların zenginleştiği kaçış yoksulluğu vardı. Hürriyet kahramanı değil, "Monşer" olmuşlardı. İstanbul, Folies Bergere, Lido, Comedie France adlarını bundan sonra duyacak ve Moliere dışında sahneyi keşfedecekti. Şüphesiz Kırım Savaşı dostluğu pekiştirici olmuş, Fransız sefiresi İstanbul kadınlarının desteği ile cepheye giyecek göndermişti. 1857 temmuzunda Reşit Paşa'nın elçi Thouvenel'i makamında ziyareti Paris için heyecan vericiydi. Çünkü bir Osmanlı Sadrazamı'nın elçiliklere gitmesi rastlanan bir olay değildi. Ergun Hiçyılmaz Tel: (0212) 251 11 77

"Chanson"ları bizim kuşağın neden bu kadar sevdiğini hep düşünmüşümdür. Charles Trenet, Zizi Jeanmarie, Jacqueline François, Andre Claveau, Guy Beart, Mouloudji Patachou ya da Edith Piaf ile bitmiyor şarkılar. Catherine Sauvage, Maurice Chevalier, Gilbert Becaud belki aynı şarkıları söylüyorlar ama ayrı bir dünya kuruyorlar. Şüphesiz Yves Montand ile Jacques Bell'in bu dünya lezzetinde ayrı bir yeri var. Yves Montad'ın 1968 kuşağını aşki ve fikri yönden büyük çapta etkileyen Olympia konserini nasıl unutabiliriz? "Mon Frere" ve "La Plus Belle Des Mers" şarkıların sözleri Nazım Hikmet'e ait. Ya bizim Dario Moreno? Paris'te yaşamış ama Türk pasaportunu kalbinde saklamıştı. İzmir ve İstanbul şarkıları Fransa radyolarında çalıyor ve ardından Fransız sanatçılarının söylediği Türkçe şarkılar geliyordu. Paris İstanbul'a gelmişti. Adamo, Juanito, Chiristian Adam ve onlarca yıldızının şarkıları İstanbul'dan Türkiye'ye yankılanıyordu. Aslında Paris'in İstanbul çekiciliği sadece ses değildi. Josephie Baker siyah teni ile İstanbul'u kırıp geçirmiş, Sara Bernhard ise "lirik yaradılışı, güzelliği ve sihirkar sesi ile bir hilkat bediası" olmuştu.
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Tanrım daha hafif bir ceza verebilirdin
 Eskiler restoran oluyor
 Airport otelleri hızla artıyor
 Kısa... kısa... kısa...
 Yüzü 50 yıldır unutulmadı
 Kara trenlerden 'emirle' hızlanan trene yolculuk
 Londra'da Türk şovu
 Atina'yı keşfetmenin şimdi tam zamanı
 Tatilde dalış keyfi başka
 Avrupa'yı denizsiz plaj modası sardı
 Hollywood'un kıskanılan çifti
 Bush sanki Allah'ın CEO'su gibi
 RJ uçakları güvenli mi?
 Olimpiyatlarda Türk rüzgarı estirecekler
 Denizler bu hafta şenleniyor
 Cazseverlerin buluşma noktası
 Büyük yarış başlıyor
 Boeing 7E7 Avrupa'da
 En büyük yat yarışı bu yıl rekora koşuyor
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
TURGAY NOYAN
Sabah Deniz Kuvvetleri Kupası'nın ardından
Yaklaşık on...
GÜNTAY ŞİMŞEK
THY'nin kabini değişiyor
Türk Hava Yolları (THY)...
STELYO BERBERAKİS
En İyi Uzolar Midilli'de
Midilli'ye gelen Türk...
FİKRET AYDEMİR
Hayata Dönüş
Ayşe Önal Avrupa'ya göç etmeye çalışan...
REFİK DURBAŞ
Tenha hayat
O ağaç kaç zamandır duruyordu rüzgarın...
Sağlıklı yaşamın anahtarı
Sağlıklı yaşamın anahtarı
Vücut için gerekli hormonları salgılayan tiroid bezinin normal...
Savaşı kazanın
Savaşı kazanın
Meme kanserinde yeni geliştirilen kemoterapi yöntemleri sayesinde...
O kadar sıkıldım ki balıklara Hamlet' bile oynayabilirim
Senaryosunu Ümit Ünal'ın yazdığı "Anlat İstanbul" için kameralar...
Ödülleriyle rekor kıran Türk mimar
İsviçre'de yaşayan Türk mimar Metin Hepgüler başarıdan başarıya...
Olimpiyat ateşine gen dopingi gölgesi düştü
Olimpiyatlar başlarken korkunç bir "şüphe" bilimadamlarının ve spor...
Okumak isteyen herkese kapımız açık
Üniversiteye hazırlandığı dershaneyi satın alarak eğitim dünyasına giren Enver...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.