Şezlongları ikileyelim..

Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat derler ya, bugün tatil gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.. Yolumuz Bodrum'a düşmüşken, 'beach'leriyle ünlü Türkbükü'ne gitmeden olmazdı..
İlk gördüğüm manzara beni şoka uğrattı.. İskelelerin hepsi küçük yatakhanelere dönmüş.. İnsanlar üst üste, alt alta, bitişik nizam güneşleniyorlar..
Beach sahipleri utanmasalar, 'Şezlongları ikileyelim, minderleri üçleyelim' diye bağıracaklar..
İnanın o kadar kalabalık..
Herkesin mekanı ayrı.. Gençler Maki'yi mesken tutmuş.. Yaş ortalaması 23'ün altı.. Bangır bangır çalan müzik eşliğinde hem güneşleniyor hem dans ediyorlar..
Kızların saçları yapılı, yüzleri makyajlı.. Üstlerinde mayo var ama, gece eğlencesine gidecekmiş gibi süslenmişler.. Boyunlarında ise cep telefonu asılı..
Telefonlar hiç susmuyor.. Zırt pırt çalıyor.. Zaten herkes yanındakinden çok telefondakilerle konuşuyor..
Deniz ise mükemmel.. Hani insanın içesi gelir derler ya, aynen öyle.. Ama denize giren kimse yok.. Bırakın yüzmeyi, serinlemek için ıslanmak için bile giren yok.. Herhalde makyaj akmasın, saçlar bozulmasın diyedir..
İnanıyorum ki, Türkbükü'nde bir hafta tatil yapıp ayağını denize sokmayan çok kişi vardır..
Türkbükü'nde bu yıl, Nil Karaibrahimoğlu'nun 'Haydi kızlar toplandık' diye başlayan şarkısı 'in'.
Müthiş güzel, müthiş esprili parça.. Şöyle büyük bir iskele düşünün.. Üzeri minderlerle kaplı.. Kızlı erkekli oturmuşlar.. Bu parça çalmaya başladığı anda, istisnasız bütün kızlar ayağa kalkıyor, başlıyorlar oynamaya..
Erkekler mosmor..
Neden mi? Şu sözlere bakın: 'Sarardık biz onları dolma gibi Çalardık biz onları zurna gibi Sererdik yollara çarşaf gibi Yormadan, sormadan, yormadan..' Hangi erkek bu sözlere dayanır? Bari bu şarkı çalınca denize atlasalar.. Onu da yapmıyorlar; arkalarını dönüp köskös oturuyorlar..
Kaldığım otel, Havana'nın tam yanındaydı.. Bir akşamüstü partisini iskeleden seyrettim.. Kızlar, erkekler kendinden geçmiş oynuyor.. Karaibrahimoğlu'nun bu şarkısı başladığı anda, erkekler havada asılı kalıyor, ne yapacaklarını şaşırıyorlar.. Meydanı kızlar alıyor..
Bir de her mekanın günü ve saati var.. Havana gündüzleri pek dolu değildi, akşamları ise in cin top oynuyordu.. Cuma günü bir parti yapıldı.. İnsanlar karadan denizden hücum etti..
Zaten hangi mekana giderseniz gidin, doğru zamanda gittiyseniz, hep aynı kişilerle karşılaşıyorsunuz.. Mekan mekan geziyorlar..
Peki ya geceleri? O da yarın..