| |
İstifa etmek de bir hak ama..
İki CHP milletvekilinin AKP'ye geçmesi herkese eski günleri hatırlattı.. Büyük tepki uyandırdı.. Siyaset kurumuna yönelen bu tepkiden Başbakan da, CHP lideri de rahatsız oldu ki, 'transfer' anlayışına son vermek için yasal düzenleme yapılmasını istediler.. Baykal'ın 'Yasal düzenleme yapalım. Partisinden istifa eden, milletvekilliğinden de istifa etmiş olsun' şeklindeki yaklaşımına, Erdoğan da 'Yasal düzenlemeye CHP de destek olsun, hemen yapalım' yanıtını verdi.. Bu sözler ilk bakışta güzel bir öneri gibi görünebilir.. Ancak milletvekilinin elinden istifa etme hakkını almak demokratik bir hakka son vermek anlamına gelir.. O zaman liderler giderek kendi partilerinin padişahı olmaz mı? 'Liderin düşüncelerini beğenmiyorsan istifa et, evine dön' anlayışı emir komuta zincirine davetiye çıkarmaz mı? Tam tersi.. Türkiye'nin, milletvekillerinin daha özgür hareket edecekleri partiler yapısına ihtiyacı var.. Çoğu milletvekili, parti yönetimiyle ters düşmemek için fikirlerini özgürce ifade edemiyor.. Günlük olaylar karşısında aynı çatı altında olan kişilerin, 'Aynı çatı altındayız' diye tek tip düşünmeleri mi gerekiyor? Hayır.. CHP'nin veya AKP'nin ilkelerini benimseyen bir kişinin vekil seçildikten sonra bazı konularda, bazı uygulamalarda partisinin lideri ile taban tabana zıt düşünmeye hakkı yok mu? Diyelim ki parti yönetimleri hata yapıyor.. Olmadık kararlar alıyor.. Vekiller bu yanlışı görürse ne yapacak? Direnç gösteremeyecek mi? Tavır koyamayacak mı? İstifa etmek de bu yöntemlerden biri..
*** Milletvekilinin elinden bu güç alınmamalı ama onlar da zırt pırt parti değiştirmemeli.. Bir partiden seçilen kişinin, bir süre sonra başka bir partiye geçmesi yasal bir sorun yaratmıyor ama ahlaki de olmuyor.. Ahlaki olmayan bir davranışı yasayla engellemek, kurum olarak parlamentoya zarar verir.. Çünkü böyle bir yasanın anlamı şudur: 'Milletvekilleri bu ahlaki olmayan davranışı gelenek haline getirdikleri için yasal engel koyduk.' Yani baş edemiyoruz.. Bu yaklaşım, siyaset kurumunu daha da yıpratır.. Yasal düzenleme yerine partiler ilke olarak kapılarını başka partinin milletvekillerine kapatırlarsa, sorun biter.. Baykal'ın da Erdoğan'ın da buna gücü var.. Kapını kapatırsın olur biter.. Partisiyle, parti yönetimiyle ters düşen milletvekili istifa eder ama seçmeninden aldığı güçle Meclis'te çalışmaya devam eder.. Milletvekilinin böyle bir özgürlüğü olmayacaksa, Türkiye neden seçim bölgelerine ayrıldı? Niye her bölgenin ayrı milletvekili var? Seçmen vekilini bulsun..Taleplerini iletsin, gerekirse hesap sorsun diye.. Bazen vekil, seçmenin baskısıyla da partisinden kopabilir.. Türkiye her zaman iyi yönetilmiyor.. Kötü yönetimleri frenlemenin tek yolu var.. Bazı vekiller partilerinden istifa ederek iktidarın sayısal çoğunluğuna son verir.. Alaşağı eder.. Bu da gerekli ve demokratik bir haktır.. Türkiye bu deneyi de yaşadı..
|