kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nöri ve Nöriye Kantar'la son kez
Nöri ve Nöriye Kantar'la son kez
Kahramanlardan hüzünlü veda

Kaynanalar veda ediyor

30 yıllık bir serüven bitiyor. İlk yerli dizi Kaynanalar finalde ağlatacak

Dünyada da sitcom'un ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen Kaynanalar, 1974 yılının mayıs ayında TRT ekranlarında yayınlanmaya başladı. Anadolu'dan İstanbul'a göç eden Nuri Kantar ve ailesinin büyükşehrin kurallarına ayak uydururken kendi geleneklerinden uzak kalmama çabasını anlatan bu efsane dizi, şimdi final bölümüyle ekranlara veda etmeye hazırlanıyor.

***

Nöri ve Nöriye Kantar'la son kez

Türkiye'nin ilk yerli dizisi olan ve otuz yıldır devam eden Kaynanalar, ekranlara veda etmeye hazırlanıyor. Son bölüm yeni sezonda TRT 1'de yayınlanacak
Bugün artık sayıları yüzlerle ifade edilen birçok kanalda, her gece onlarca yerli dizi izliyoruz. Hatta çoğu zaman sevdiğimiz dizileri kaçırmamak için elimizde kumanda beşer dakikada bir kanal değiştirip, her iki diziyi birden takip ediyoruz. Oysa bundan otuz yıl önce, kanal olarak sadece TRT 1'i bilen, televizyonun renklisinden henüz haberdar olmayan Türk halkı sadece bir diziyle yatıp kalkıyordu: Kaynanalar. Türkiye'nin ilk yerli yapımı olan ve tüm dünyada sitcom'un ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen Kaynanalar, 1974 yılının Mayıs ayında TRT ekranlarında yayınlanmaya başladığı zaman Türk halkı 30 yıl sürecek olan bir ilişkinin başladığından habersizdi. Dizi sadece ikinci haftasında herkesi ekran başına bağlamayı başardı. Tek eğlencesi televizyon olan halk, siyah beyaz ekranda kendileri gibi giyinen, kendileri gibi konuşan, kısaca kendi içlerinden çıkmış birilerini görünce Kaynanalar'ı çok sevdi. Dizinin yayınlandığı saatlerde sokaklar tenhalaşıyor, kadınlar tencerede unuttukları yemeklerini yakıyor, evlerde çıt çıkarılmadan yeni bölüm izleniyordu. Tabii dizinin tutmasındaki en büyük etkenlerin başında da Nuri Kantar ve eşi Nuriye Kantar (ya da herkesin bildiği ismiyle Nöri ve Nöriye Kantar) ile hizmetçileri Döndü, dünürleri Tijen Hanım gibi her biri kahkaha bombası olan karakterler geliyordu. Sadece Nuri Kantar'a değil diziye de hayat veren isim olan Tekin Akmansoy, Devlet Tiyatroları'nın bir oyuncusuyken kendisini Türkiye'nin tanıdığı bir kahraman haline getiren Kaynanalar'a başlarken, dizinin bu noktalara ulaşacağını hiç tahmin etmediğini anlatıyor: "Dizi büyük ilgi görünce TRT bana 48 bölüm birden yapmamı teklif etti. Ama ben bölüm nasıl yazarım' diyerek kabul etmedim, bunun üzerine altışar bölümlük anlaşmalar yaptık." İlk bölümden itibaren sesli olarak çekilen dizi, Anadolu'dan kalkıp İstanbul'a gelmiş zengin bir ailenin kendi alışkanlıklarını büyükşehirde devam ettirme ve büyükşehirin kendine özgü kurallarına ayak uydururken gelenek ve göreneklerinden de uzak kalmama çabasını mizahi bir dille ekrana taşıyordu. Tabii bu arada sosyetik dünürleriyle, özellikle de Tijen Hanım'la olan çatışmaları da herkesi kahkaya boğuyordu. Dizide yer alan karakterleri yaratırken günlük hayatta karşılaştığı kişilerden esinlendiğini anlatan Tekin Akmansoy, canlandırdığı Nuri Kantar ve eşi Nuriye Kantar'ın da ablasının ev sahipleri olan Enver Durmaz ve eşi olduğunu söylüyor. Kaynanalar'ın kendisine para değil ama çok büyük şöhret kazandırdığını söyleyen Tekin Akmansoy, Türkiye'de başarılı olan herkesin başına geldiği gibi bir süre sonra birçok kişiyle savaşmak zorunda kalmış: "Dizi yayınlanmaya başladıktan iki yıl sonra TRT içinden bazı kişilerin çıkardığı zorluklarla karşılaştım. Onlar bana diziyi yaptırmamak için uğraştıkça ben de yapmak için uğraştım. O dönem TRT'nin genel müdürü olan İsmail Cem bana çok yardımcı oldu, onun sayesinde diziye devam edebildik." Siyah beyaz ekranlanlardan renkli televizyonlara geçiş yaptığımız, hatta TRT'nin yanı sıra özel kanallarla tanıştığımız dönemde de TRT ekranlarında seyirciyle buluşmaya devam eden Kaynanalar, 90'lı yılların ortalarına doğru bir süreliğine ekranlara veda etti. Ama Nuri Kantar ve ailesi o zaman da boş durmadı. Kaynanalar videoya çekilerek, Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde satıldı. Tekin Akmansoy, kızı Arzu Akmansoy'un yönettiği "Bey Baba", "Emret Muhtarım", "Sonradan Görmeler" gibi dizilerle de çıktı seyircinin karşısına ama Nuri Kantar olmaktan hiçbir zaman kurtulamadı. 1997 yılında ilk defa TRT ekranlarının dışında, Kanal D'de yayınlanmaya başlanan Kaynanalar ve kahramanları geçen yıllarla birlikte değişen zamana, teknolojiye de ayak uydurmayı ihmal etmedi. Örneğin artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan bilgisayar Kantarlar'ın evine de girdi. Ama yanlışlıkla dizüstü bilgisayara virüs ya da kendi deyimleriyle mikrop bulaştıran Nuriye Kantar ve Döndü'nün bulduğu çözüm yine kendilerine has oluyordu: Bilgisayarı, mikroptan arındırmak için deterjanlı suyla yıkayarak temizlemek! Yıllar ilerledikçe dizinin sadece senaryosunda değil oyuncularında ve yönetmenlerinde de birçok değişiklik yaşandı. İlk kez Hüsamettin Ünlüoğlu'nun yönettiği diziye İzzet Öz, Yüçel Çakmaklı, Bülent Osma gibi çok farklı isimler yönetmenlik yaptı. Kaynalar'ın yönetmenliğini son 15 yıldır da Tekin Akmansoy'un kızı Arzu Akmansoy yapıyor. İngiltere'de babasının isteğiyle yönetmenlik eğitimi alan Arzu Akmansoy, çocukluğunu bilen sanatçıların karşısına yönetmen olarak çıkmanın biraz tuhaf olduğunu ama aynı zamanda bunun avantajını yaşadığını da söylüyor. Son bölümü geçtiğimiz yıl yine TRT ekranlarında yayınlanan ve son bir yıldır TRT'de tekrar bölümleriyle karşımıza çıkan Kaynanalar, geçtiğimiz günlerde çekilen final bölümüyle ekranlara veda etmeye hazırlanıyor. Dünyanın en uzun süren ikinci dizisi olan Kaynanalar, bu son bölümle izleyicileri yine güldürecek ama bu sefer ilk defa güldürürken ağlatacak da...

Eylem Bilgiç

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Sosyete bu ilaçla 24 saat eğleniyor
 Sihirli bir dokunuş
 Büyük usta dijitale karşı direniyor
 Rüyalar gerçek olsa
 Planlarınızı ertelemeyin yarın çok geç olabilir
 Sofralarda 'çini' yemek takımları
 Salonlarda okyanus güzelliği
 "Büyük beyinlerin elleri" sergileniyor
 Yılın en dolu hafta sonu
 Üç uygarlığın sesi
 Şimdi çömezler dinlesin çünkü ustalar sahnede
 Mutlu hayvanlar bahçesi
 Şehrin en renkli sahil yolu
 Ateş ve barutun tehlikeli dansı
 Geleceğin meslekleri genetik ve ekonomi
 Ağva'da voleybol heyecanı
 Yaz şarkıları başkadır
 Festival içinde festival
 Ajanda
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Keklik sürüsü satın alıyorum
İlgilenenler için tanesi 75...
KENAN ONUK
Festival günleri geride kaldı
İstanbul Caz Festivali...
FİLİZ AKIN
Sessiz sedasız İstanbul'a döndüm
Nihayet evimdeyim. Bu...
Fakirliği çok iyi tanırım
Fakirliği çok iyi tanırım
İhsan Tavşancıl 58 yaşından sonra yayınlanan romanı "Deligüllü" de...
Bir Faulkner klasiği daha
Bir Faulkner klasiği daha
William Faulkner'ın "Köy"ü taşralı orta sınıfın doğuş ve yükselişini...
Masumiyetin içindeki canavarlık
Amerikan bağımsız sinemasının usta ismi Gus Van Sant'ın sıradışı...
Hayatın unuttuğu ruhlar
Amerikan bağımsız sineması, sistem tarafından emilerek bir ölçüde...
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde görkemli bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.