kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Masumiyetin içindeki canavarlık
Masumiyetin içindeki canavarlık
Haftanın yıldız tablosu

Masum ve vahşi

Amerikalı usta yönetmen Gus Van Sant'ın sıradışı filmi "Fil" gençlerin katliamını anlatıyor.

***

Masumiyetin içindeki canavarlık

Amerikan bağımsız sinemasının usta ismi Gus Van Sant'ın sıradışı filmi Fil, bir grup öğrencinin neden olduğu kanlı katliamı anlatıyor
Gus Van Sant sanki ilk günlerine dönüyor. Amerikan bağımsız sinemasının usta adı, 1952 doğumlu bu ilginç yönetmen, ilk ününü yapan ve genelde gençlik dönemine ve gençlerin sorunlarına Hollywood kalıpları dışında yaklaşan "Drugstore Cowboy", "My Own Private İdaho", "Even Cowgirls Get the Blues" gibi filmlerden sonra, kimilerinin deyişiyle ruhunu şeytana satmış' ve tipik Hollywood tarzı "Can Dostum", "Sapık" (Hitchcock klasiğinin yeniden çevrimi) gibi filmler yapmıştı. Oysa "Fil" onun ilk dönem filmleri gibi genel-geçer seyirci için oldukça sıkıcı, ama alabildiğine taze, sıradışı ve neredeyse deneysel bir film. Michael Moore'un ünlü belgeseli "Benim Cici Silahım"a da esin kaynağı olan Columbine lisesi katliamından yola çıkıyor yönetmen. Aynı olayın bunca farklı iki filme yol açması ne ilginç. Van Sant'in 80 dakikalık filmi de neredeyse bir belgesel. Gündelik yaşamı içinde yakalanmış bir okul, seçilmiş bir avuç öğrencinin karaktere dönüşmeden, daha çok davranışlar sergilenmesi biçiminde sunulan okul-içi etkinlikleri... Aralarından ikisinin yavaş yavaş hissettirilen yönelişleri (hocalardan nefret, okul içinde uyumsuzluk, TV'de izlenen bir Hitler ve nazizm belgeseli, vs) sonucu giriştikleri çılgın öldürme eylemi... Bu kısa, ama güçlü film sonunda sanki daha büyük bir etki yaratıyor: O tekdüze sakinlikle kanlı trajedi, Amerikan Rüyası ile birden uyanan vahşet, tek sözcükle uygarlık ve ilkellik arasındaki büyük çelişki, belki böylece daha güçlü biçimde ortaya çıkıyor. 2003 Cannes Festivali'nde pek beklenmedik bir çifte ödül (Altın Palmiye- en iyi film ve de en iyi yönetmen) alarak ölümsüzleşen film, yine de yer yer emsalsiz sinema tatları içeriyor. İLK

ÖPÜŞMENİN HEYECANI
Örneğin kimi olayların iki ayrı çekimle iki farklı yandan gösterilmesi, tüm finalin alışılmış bir aksiyon- gerilim olmaktan çok uzak, ama sanki cehennemi daha iyi duyuran bir sakinlik içinde verilmesi. Ya da benim favori sahnem: Kanlı bir eyleme hazırlanan iki gencecik ve melek yüzlü arkadaşın bunu bir ritüel haline getirmek için birlikte aldıkları 'son duş' ve 'daha önce kimseyi öpmediklerini' hatırlayarak öpüşmeleri. Her türlü erotizmden uzak öylesine şiir yüklü bu sahne, nerdeyse tek başına Gus Van Sant'in ustalığını vermeyi başarıyor.

FİL
***

(Elephant)
Yönetim ve senaryo: Gus Van Sant
Görüntü: Harris Savides
Oyuncular: Alex Frost, Eric Deulen, John Robinson, Elias Mcconnell, Timothy Buttoms
Amerikan filmi.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Hayatın unuttuğu ruhlar
 Yarın müze bahçesinde caz ve kahvaltı birlikte sunulacak
 Türk filmlerinin büyük başarısı
 Bu filmlere Fransız kalsanız da olur
 Cinayetlerin ardındaki sır perdesi
 Bence en iyiler: Dogville, Yüzüklerin Efendisi ve iki bölüm...
 Gelecek programda yok yok
 Amerikan sinemasının en iyi örneklerini seyrettik
 Bir yüzü masum genç diğeri üstün adam
 Sanayi toplumunun 'gay' aşıkları
 Kadın bedeninin vazgeçilmez cazibesi
 Sinemayı biraz da okumaya ne dersiniz?
 Harikasınız Yıldız Hanım
 Japonların Alice'i harikalar diyarında
 Filmlerimizin Avrupa çıkarması
 Konserine gidemeyenler üzülmesin
 Kariyerinin doruğunda
 Bu da bir İngiliz klasiğini Amerikanlaştırma çabası
 İnsanların kaybolup gittiği bir ülkenin öyküsü
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Bu terasta manzara doyuruyor
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde...
Sosyete bu ilaçla 24 saat eğleniyor
Amerika ve Avrupa'daki jet sosyetenin son gözdesi, uzun süre uyumadan...
Sihirli bir dokunuş
Çok eski kültürlerin faydalı, değerli ve hatta mucizevi varlıklar...
Fakirliği çok iyi tanırım
İhsan Tavşancıl 58 yaşından sonra yayınlanan romanı "Deligüllü" de hafızasını...
Bir Faulkner klasiği daha
William Faulkner'ın "Köy"ü taşralı orta sınıfın doğuş ve yükselişini anlatan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.