'Askerimiz fakirdendir'
Küresel barbarlarca Saddam'dan devralınıp 'karşı taraf' için kullanılmaya başlanan Ebu Garip işkencehanesinde bir de Türk vatandaşı bulunduğuna ilişkin haber Irak üstüne biraz istatistik kurcalamaya vesile olsa yeridir. Şüphesiz bu vatandaşımızın suçlu olup olmadığı belli değil. Dilerim suçsuz olsun ve gerçek anlaşılsın; böylece kukla Irak hükümetinin İnsan Hakları Bakanı Bahtiyar Emin'in bütün masum tutuklular için geçerli taahhüdü uyarınca hiç değilse tazminatını alsın.. Aralarında bizden birinin bulunduğu 29 adet yabancı tutuklu, daha doğrusu esir. Bu mütevazı rakam, işgalci güçlerin dünyaya yaydıkları aşağılık yalanları çürüten sayısız irili-ufaklı gerçeklerden sadece bir tanesidir. -Irak halkı bizi bağrına bastı, halen direnişleri örgütleyenler de buralı değil, burada dünyanın dört bir yanından gelen kökten-dinci Müslüman teröristlerle mücadele ediyoruz.. Yürüyüşünü bile beğenmediği insanı sorgusuz sualsiz götürüveren holigan güruhtan devşirme işgalci askerlerin tutukladığı on binler arasında sadece ve sadece 29 yabancı.. Allah bilir; onların da çoğu yarın suçsuz çıkacak ya! Demek ki yabancı direnişçi orduları, sadece palavra! Yoksa bu güçler, NATO'nun karşı cephesini oluşturan (!) köktendinci Müslüman teröristlere yargısız infaz uygulayıp hepsini derin çukurlara mı gömüyor da varlıklarından eser göremiyoruz? Oysa yine ABD raporlarına göre bütün dünya üzerinde 18 bin Kaide militanı var. (Milyonluk ordulara sahip NATO bu düşman ile mücadele için imiş, ayrı komedi..) Hasılı bu muazzam (!) düşmandan sadece bin kadarı Irak'ta imiş.. Fakat oraya tatile gittikleri için pek bir etkinlikleri yok.. Doğrusu savaş yalancılığı yeni bir olgu değil.. Birinci Körfez harekatı ile ilgili rakamların nasıl korkunç bir palavra külliyatı oluşturduğu, on yıl sonra anlaşılmıştı. Şimdiki yalanların daha muazzam bir birikime yol açacağı kuşkusuz.. Esasen şu an itibariyle daha şimdiden ulaşılabilen birtakım resmi veriler yalancılığın boyutları hakkında yeterli bir fikir verebiliyor.. 16 Haziran itibariyle ölen koalisyon askerinin sayısı 952.. Bunun 836'sı Amerikan.. Daha da ilginci, Bush'un 'savaş bitti' dediği günden sonra öldürülen ABD'li askerin sayısı 693.. Yani toplam kaybın yüzde 80'i zafer (!) belasının püskülü.. Ayrıca tahminen 50 ila 90 sivil görevli veya misyoner öldürülmüş ki bunların 36'sı ABD'li.. Öldürülen 30 uluslararası gazeteciden 21'i yine Bush'un 'savaş bitti' müjdesinden (!) sonra hayatlarını kaybetmişler. Yine araştırmalara göre bu savaş ABD'nin dünya ölçeğinde güvenilirliğini büyük ölçüde sarsmış bulunuyor. Amerikan halkının yüzde 54'ü de Irak savaşının bu kadar maddi ve manevi maliyete değmediği inancında.. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan bir araştırma ise ABD'li askerlerin yüzde 52'sinde ciddi bir moral bozukluğu olduğunu gösteriyor.. Yüzde 75'i ise donanım bakımından yetersizlikten şikayet ediyor. Askerlerin çoğuna çelik yelek verilmediği ve hatta 'kendi paranızla alın' dendiğine dair yakınmalar yoğun. Özellikle bu askeri olumsuzluklar, şimdiki tek süper gücün 1980'lerin SSCB'si kadar değilse bile içten içe çürümeye başladığını gösteriyor ve ABD'nin kaçınılmaz çöküş sürecine girdiğine hükmettiriyor.
*** Bu savaş muhakkak ki bazı yeni ABD'li dolar milyarderi üretecek. Büyük silah, petrol ve ilaç şirketleri de Irak savaşından çok karlı çıkacak. Ama ülke için savaşın faturası hiç de azımsanacak gibi değil. Sözgelimi her ABD'li eve yılda 3500 dolarlık ek yük binecek.. Kimi iktisatçılara göre bu maliyetler enflasyonu körükleyecek ve dış ticaret açığını büyütecek.. Zaten 50 milyon ABD vatandaşı için var olan sefaletin daha da yayıldığı muhakkak.. Bugüne kadar Irak'a 364 bin asker gönderen devlet, ücretleri de düşürmüş. Açıkçası bu askerler savaştan öncesine oranla daha az para alıyorlar.. Böyle olduğu için de asker aileleri tarafından devlete yapılan 'yiyecek karnesi' başvuruları 3-4 kat artmış bulunuyor. Ne diyelim; savaş bir kere daha önce yoksulu vuruyor.. Yemen yolu çukurdandır Karavanam bakırdandır Zenginimiz bedel verir Askerimiz fakirdendir
|