|
|
Kurnaz şeyhülislam
Vahdettin, "sürgün evi"nde "son sultan"lığı sürdürüyordu yine. Yaverler, protokoller vs. Bir gün, yine sürgünlerden, Şeyhülislam Mustafa Sabri ile Eski Bursa Valisi Gümülcineli İsmail, el pençe divan dururak, başlarını öne eğerek Vahdettin'i ziyarete gelirler. Derler ki, "Efendimiz, ferman buyurunuz, harekete geçelim, bir gazete çıkaralım, adını 'Hakkın Yeri" koyalım ve sürgündeki kullarınızı gurbet köşelerinde sürünmekten kurtaralım, Ankara'ya muhalefet yapalım!" Ferman dedikleri, paradır eninde sonunda ama Vahdettin'in paraları çoktan tükenmiştir, yardımlar da kesilmiştir. Ancak "Son Sultan" bütün saflığıyla bu heyecanlı proje için dişinden, tırnağından arta kalan iki bin sterlini vermekte sakınca görmez! Ancak aylar geçer, ortada ne gazete vardır ne de haber! Vahdettin, şikâyetler üzerine yanına çağırır eski Şeyhülislam'ı, Gümülcineli'yi, Ama Gümülcineli, alttan-üstten girer ve "sabır" ister güçsüz, moralsiz sultandan ve onu bir kez daha ikna eder. Ama atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiştir.. Paraların bir kısmını Şeyhülislam alır, kalanını iç cebine koyan Gümülcineli İsmail, önce Paris'e oradan da Londra'ya geçer. Vahdettin'in "İngiliz Liraları'nı Londra gecelerinde yiyip bitirir. Geriye, "Hakkın Yeri Gazetesi'nin hakkı ve Vahdettin'in paraları nasıl yendi?" isimli bir hikaye kalır!
|