| |
|
|
Ne olur hapse gireyim be abi
Gözünü sevdiğim memleketimin kanun yapıcıları ve uygulayıcıları, yine bir "ilk"e imza attılar. Avrupa gazeteleri bu haberi manşet yapsalar, okuyucuları gülmekten yerlere yatardı. "Mal beyanında bulunmamak" suçundan 10 gün hapis cezası yemiş vatandaşlara, cezaevine girebilmeleri için 2 yıl sonraya gün veriliyormuş!.. Neredeyse hapse girecek vatandaştan, "iyi hal kağıdı" da isteyecekler... Demek ki memlekette, devlet-birey ilişkileri o kadar değişmiş, o kadar şefkatli hale gelmiş ki, suçluları cezaevine bile koymuyor, geri gönderiyor. Vatandaş suç işlemiş, mahkeme yapılmış, hapis cezasını da yemiş... Fakat, cezaevine gidiyor, yalvar yakar oluyor, abi ne olur içeri gireyim, cezamı çekeyim diye.. Fakat devletimiz suçluyu içeri atmıyor... Vatandaş, sokaklarda suçlu suçlu gezmemek için yalvarıyor ama ne fayda?.. Peki madem içeri atmayacaksın, niye yargılıyorsun, niye ceza kesiyorsun? Neden böyle bir kanun var, kanunlar süs olsun diye mi yapılıyor? Türkiye burası abicim. Türkiyemiz "demokratik-hukuk" görünümlü bir "kanunlar cennetidir." Hukuk bilgisi vardır ama hukuk bilinci nanaydır. (Sami Selçuk hocanın kulakları çınlasın!) Nitekim, devasa mevzuatımız içerisinde unutulmuş bulunduğundan, hakimler tarafından uygulanmak zorunda olan hükme göre, hakkında "alacak takibatı" yapılan bir mükellef öngörülen sürede mal beyanında bulunmamışsa eğer 10 gün hapis cezasına çarptırılır. Son kriz sebebiyle milyonlarca insan takibata uğradığından, bittabi kanun bilmez vatandaş da, borcunu ödemek telaşıyla mal beyanında bulunmayı unuttuğundan, (Kanunu bilmemek mazeret değildir) gıyabında yargılanmış ve 2 milyon kişiye 10 gün hapis cezası verilmiştir. Böylece evinde akşam yemeğine oturmuş yurttaşa cezası tebliğ edilmiş, şok vaziyetinde mahkeme ilamını tebellüğ eden yurttaş, ertesi gün otobüse atladığı gibi gireceği cezaevinin kapısında soluğu almıştır. Gel gör ki, vazifeşinas adliye teşkilatı millete cezayı yapıştırırken, bunları koyacak hapishane olup olmadığını hesaba katmamıştır. Hakimin kabahati yoktur ki, bir yandan ceza verirken, bir yandan kerpiç dam inşa ettirsin... Bu abuk subuk ceza maddelerini yürürlüğe koyanlar, bir gün kriz patlayacağını ve milyonlarca kişinin cezaevi kapılarına dayanacağını düşünememişlerdir. Kuşku yok ki... Borcunu da belki hemen ödediği ve malı da olduğu halde, sırf beyanda bulunmadı diye, bir adamı içeri tıkmanın "sosyal faydası" bilinmemekle ve bunun o kişi üzerinde yaratacağı psikolojik yıkımın faturası düşünülmemiş olmakla beraber, uygulamaya sokulan bu tür yasa maddeleri, hüküm tesis eden hakimleri de, devleti de "ceberutlaştırmakta" olup, memlekete yarardan çok zarar vermektedir ama... Kime anlatırsınız? Kardeşim, madem bu kadar büyük kriz çıkartılıp milyonlarca kişi mapusluk yapılacaktı, insan baştan düşünür de, hapishanesini de hazırlamaz mı birader? Bu kadar kötü yönetilen bir ülkeye 70 bin kapasiteli hapishane yeter mi? O 70 binin, yarıya yakını da üstüste yatıyor üstelik!..
|