| |
|
|
Süper yemek (2)
Geçen yıldan beri aramızda konuşuyorduk: Acaba bu kadar iyi bir yemeği tatmak başka bir lokantada da kısmet olacak mı? Oldu! Valla oldu. Yine Bozburun'da... Sabrinas Haus'un yanı başında, 40 metre ötede, 'Orfoz' adlı bir lokanta geçen sezonun sonunda faaliyete geçmişti. 'Çok iyi' demişlerdi arkadaşlar. Biz de sormuştuk: "Denizkızı kadar iyi mi?" Geçen akşam gittik. Saroz Körfezi'nde yıllarca otel ve lokanta işlettikten sonra, yorulup buraya çekilen Güneş ve Selçuk Bozçağa çiftinin yeri. Yemekleri Selçuk bey yapıyor. Bahçede, ağaçların altında, hemen denizin kenarında beş altı masalık bir gizli vaha. 'Gizli vaha' dememin iki sebebi var. Birincisi: Mükemmel yemekleri. Tadımlık füme yılan balığı... Deniz ürünleri çorbası... Deniz ürünleri pilavı... Közde patlıcan... Grek tarzı yavru kalamar... Fırın midye... Ahtapot... Şimdi yemekleri yan yana sıraladım ya... "Canım bunları biz başka yerlerde de yiyoruz" diyeceksiniz. Hayır! Böylesini pek az yerde bulabilirsiniz. İnanın. Müşteri sayısı az olduğu için Selçuk bey 'size özel' pişiriyor her şeyi. Sırayla. Tek tek. Mesela "Ahtapot ister misiniz" diye soruyor. Siz onaylıyorsunuz. Mutfağa girip hazırlıyor. Tabii bu yemeklere nefis zeytinyağları, ev yapımı ekmekler filan eşlik ediyor. İkincisi: Ulaşılmazlığı. Sabrinas Haus gibi buranın da kara yolu bağlantısı yok. Ya Bozburun civarına aracını park edip patika yoldan 10-15 dakika kadar yürüyeceksiniz. Ya da denizden; tekneyle, motorla yanaşacaksınız. Aslında yürüyerek gitmek o kadar dert değil de... Onca yemekten (eh, herhalde şarap filan da içilir) sonra geriye dönmek işkence olur. 'Denizkızı' da, 'Orfoz' da aklınızın bir köşesinde dursun. Makul fiyatlara o yemekleri tatmak insana bir milyon ünite yaşam sevinci zerk ediyor.
|