Türkiye uçuyor
Anılarımın kardeşi, gençliğimin genç şehri İzmir'de yaz tatillerinde ne yapardık? Pazar günlerinin tatil eğlencesi İnciraltı idi, bırakın denize girmeyi, Konak-İnciraltı arasında çalışan bir Körfez vapurunda seyahat ise ayrı bir keyif... Mahalleli ile bir kamyonun kasasına doluşup Seferihisar, Çeşme, Karaburun'a, hatta Eski Foça'da "Mersinaki" sahillerine yelken açmanın tadına da doyum olmazdı. Karpuzlar bir gece önceden su kuyusuna bırakılır; bir gün önceden zeytinyağlı dolmalar, kabak mücverler hazırlanır; yumurtalar haşlanırdı. Bodrum ise uzak bir düş ülkesiydi o yıllar İzmir ve tabii gençliğim için... İzmir'den Bodrum'a en az altı saatlik yolculuğu, hangi hafta sonunun tatil heybe- sine sığdırabilecektin? O günlerden Aydın-Muğla arasında dağlardan develerle "buz" indiren yörüklerin bir fotoğrafı da hala durur hafızamın not defterinde... Kışın dağlara kuyular açıp "kar" gömerlerdi. Yaz gelince buza kesmiş o kar kütlelerini develerle şehre indirir, birazını buz olarak, birazını da dondurma yapımında kullanılmak üzere satarlardı. Bir günlermiş o günler de... Geçen hafta sonu, "Onur Air"in tarifeli seferlerinin ilk uçuşuyla İstanbul'dan Bodrum'a uçtum, hayalimde gençliğimin genç şehri İzmir'in heyecanıyla... Üstelik de tam 55 dakikada... Havadaki bütün yolculuk, kaptan pilotumuzun "türbülans" uyarısına rağmen bir tam saatten dahi az sürdü. 24 uçaklık filosuyla "Onur Air", şimdi de yaz sezonuna Bodrum'a düzenlediği yeni seferleriyle merhaba diyor. Ayrıca temmuz-eylül arasında ek seferler düzenleneceği müjdesini de vererek... Fiyatını mı sordunuz: Türkiye'nin öteki uçuş noktalarında olduğu gibi, 89 milyon Türk Lirası... "Onur Air" İç Hat Genel Müdür Yardımcısı Hayrettin Hasançebi, İstanbul'a dönüşte 9 Aralık 2003'te başladıkları iç hatlarda birçok noktada yüzde 98 doluluk oranını yakaladıklarını belirttikten sonra sevincini postaya veriyordu: "İstanbul-Bodrum seferlerimizin başlayacağının duyulmasıyla şimdiden büyük bir ilgiyle karşılaştık. Öteki hatlarda elde ettiğimiz başarıyı Bodrum hattında da sürdürmeyi amaçlıyoruz." Bu sevinci bir de Bodrum-İstanbul yolcuları paylaşmaktaydı, çünkü bu ilk sefer anısına her türlü içki ve içecek de sebil niyetine damaklarda seyahate çıkmıştı. Bodrum'da iki gün kaldığım manzarası, ambiyansı, hizmetiyle o güzelim "Çomça Manzara Hotels"de Selim İleri'nin "Doğan Kitap"tan yeni baskısı yapılan o güzelim gençlik romanı "Her Gece Bodrum"u bir kez daha okudum. O.Gönenç'in "Güncel Yayıncılık"tan çıkan "Bodrum'da Yeniden" kitabının sayfalarını karıştırdım. "İstanköy altı Bodrum / İki dükkan bir furun / Peynir etmek yiye yiye / Kalmadı ağız burun" günleri artık anıların mahzenine kaldırılmış bulunmakta... Bodrum Selim İleri'nin romanında, O. Gönenç'in yazılarında yaşıyor. Yıllardır Halikarnas Balıkçısı'nın roman, öykü ve yazılarında yaşadığı gibi... Şimdiyse uçma zamanı ve Türkiye uçuyor...
|