Bush'un çevresi
Karbondioksit gaz emisyonu azaltımı için hiçbir çaba harcamayan, Kyoto Protokolü'nü fesheden Bush, aslında yerküre için bir terörist kadar tehlikeli davranan biri.
İstanbul'da haziran ayının ortasında sel baskınına yol açacak derecede yağış, Ankara Çubuk'ta üç kişinin canını alan hortum... Çevreyi ihmal etmenin bedelini ağır bir biçimde ödüyoruz. Küresel ısınma haziran ayında aşırı yağış, hortum, fırtına olarak geri dönüyor. Nehirleri, gölleri, denizleri kirletirken olabildiğince hoyrat davrandık. Gelecek kuşakları hiç düşünmedik. "Bizden sonrası tufan" anlayışıyla hareket ettik, ama tufan bizden sonraya kalmıyor gibi. Radikal gazetesinin dünkü pazar ekinde Rolling Stone dergisinden çevrilmiş bir makale yer aldı. Herkesi alarma geçirmesi gereken bilgiler var bu makalede. "Paris'in hastaneleriyle cenaze servisleri cesetlere yetmiyordu. Morglar dolup taştıkça soğutuculu kamyonlar kullanılmaya başlandı. Cesetler çürüyüp kokmasın diye kocaman soğutuculu çadırlar kuruldu şehir merkezine... İnsanlar Paris'te bir kimyasal sızıntı yüzünden ya da terörist saldırıdan dolayı ölmediler. Geçtiğimiz ağustos ayında Fransa'da 15.000, Avrupa'da ise toplam 30.000 kişi çok daha doğal bir felakete kurban gitti. Sıcaktan öldüler." Makale, küresel ısınmanın insanoğluna ödettiği ağır bedeli böyle dile getiriyor. Yazıda, Bush yönetiminin dünyayı hiçe sayan politikalarının yerküreyi nasıl yaşanmaz bir hale getirdiği ayrıntılı biçimde anlatılıyor. Karbondiyoksit gaz emisyonu azaltımı için hiçbir çaba harcamayan, Kyoto Protokolü'nü fesheden Bush, aslında yerküre için bir terörist kadar tehlikeli davranan biri. (Burada Murat Belge'nin haklılığını teslim etmem gerekir. Amerika gezim sırasında bu dönem Bush'un yeniden seçilmesinin Türkiye için yararlı olacağını yazmıştım. Murat Belge de dünya için kötü olan bir şeyin Türkiye için nasıl yararlı olacağını sormuştu bana. Avrupa Birliği konusuna fazla takılmışım herhalde, onun kadar sağlıklı bir değerlendirme yapamamışım.) Amerika başta, Batı medeniyeti dünyanın bugün böyle kritik bir eşiğe gelmesinin başlıca sorumluları. Amazon ormanlarının yok olmasından iklim değişikliklerine varan birçok felaket onların son 100 yıldır uyguladıkları büyüme politikalarının eseri. O politikaların bedeli bugün kavurucu sıcaklar, seller, donduran soğuklar olarak ortaya çıkıyor. Tüm dünya çevre felaketinin ağır bedellerinin farkında ve iyi kötü önlemler almaya çalışıyor. Bunun farkında olmayan bir tek Amerikan yönetimi, daha doğrusu Sayın George Bush. Doğal yaşamın güvenliğini böylesine hiçe sayan birinin terör konusundaki uyarılarını kim nasıl ciddiye alabilir ki? Eğer tüm ülkeler acil bir önlem paketinde birleşmezse yaşamımızı orta vadede daha çok tehdit edenin, terörist aktiviteler kadar doğal felaketler olacağı da açık. Üstelik geç kalırsak bu felaketlere karşı alabileceğimiz fazla önlem de kalmıyor. Bu konuda en büyük görev Amerika'ya düşüyor. Çünkü en fazla tüketimi onlar yapıyor, çevreyi en fazla onlar kirletiyor. Önlem alma konusuna gelince de en çok onlar ayak diretiyor. Başkan Bush ise bu konuyu Allah'a havale etmiş görünüyor.
|