| |
Hazzı ertelemek
Kadınlar ve alışveriş arasındaki sapkın ilişki üzerine binlerce araştırma, binlerce yazı yazılmış, milyonlarca gözlem yapılmıştır. Bendenizin de söz konusu bilimsel platforma katkıları olmuştur. Takip edenler bilirler. Örneğin "kadınların yüzde sekseni bir alışveriş merkezine girdiğinde sola sapar" tespitim bilim çevrelerinde büyük yankı uyandırmıştı. Sonra kendimi Roy Orbison kör müydü değil miydi sorusunun peşinde koşarken buldum. Yıllarca adamı koyu renk gözlükleriyle görmüş hiç merak etmemiştim. Sonra bir gün merak ettim... Yani herkes rahmetli Ray Charles'ın, Stevie Wonder'ın kör olduğunu bilir. Ama bir Allah'ın kulu Roy Orbison'un görüp görmediğini bilmez. Alış verişe dönelim! Kadınlar ve alışveriş; kopmak imkansız. Her şey söylendi ve yapıldı derken geçtiğimiz hafta sonu yeni bilimsel bulgulara ulaştım. Ve bu bilgileri bir makale şeklinde bilim dünyasına armağan ediyorum. Erkeklerin alışverişi tavşan çiftleşmesi gibidir. Çabuk, hızlı, nokta atışı ve tabii ki başarılı. Erkek zaten alışveriş yapmayı sevmez. Peki bir erkek bir kadın için alışveriş yaparsa, üstelik bu işi birlikte gerçekleştirirlerse ne olur? Anlatayım... Bir yılı aşkındır eski dostum Zeynep'in kafasını ütülüyorum. Güzel bir evin var, ama müzik tertibatın yok diye. İyi bir müzik sistemi evini daha güzelleştirir, evin tadını daha bir güzel çıkarırsın dedim. Sonunda ayakkabı ve Paşabahçe fonundan kestikleriyle iyi bir stereo almaya ikna oldu. Akmerkez'de buluştuk, girdik mağazaya, seçtik(im) sardırdık(ım), çıktık. Tüm işlem iki dakika kırk beş saniye sürdü. "Bu kadar mı?" Zeynep mutsuzdu. Zeynep hayal kırıklığına uğramıştı. Ona kalsa elli dükkan gezip, elli farklı fiyat alıp, üç saat düşündükten sonra almamız gerekiyordu. Vanilla Sky filminin güzel laflarından biridir: hazzı erteleme peşindeydi. Oysa ben buna izin vermedim. Peki Zeynep bunun üzerine ne yaptı dersiniz? Tokacıya girip toka bakmaya başladı! Düşünebiliyor musunuz müzik seti alışverişinden alamadığı hazzı toka alarak gidermeye çalıştı. Hadi eve gidip sistemi kuralım, müzik ziyafeti çekelim... Olur mu hiç... Bu bir erkeğin, ne bileyim mesela, takım elbise aldıktan sonra gidip yarım kilo iğde alma isteği duyması gibi bir şey! Neyse ki taşıdığım kolileri gördü de insafa geldi ve hemen eve ışınlandık. Muhteşem bir ses. Para-kalite oranı üst düzeyde.Ve bunun için harcanan süre iki dakika kırk beş saniye... Zeynep mutluydu. Zeynep hayal kırıklığını aşmıştı ve ben de bir kadına alışverişin bir dramatik kurgu içerisinde gerçekleşmek zorunda olmadığını ispatlamıştım. Bilim dünyasına hayırlı olsun. Bu arada internette en çok sorulan sorulardan biri de Roy Orbison'un kör olup olmadığıymış. Cevap veriyoruz: Fena halde miyopmuş. Şişe dibi gözlükler takacağına güneş gözlüğü takmaya başlamış. Vatandaş onu öyle sevince, o da şekil olsun diye takmaya devam edip, pop tarihinin en büyük gizeminin ortaya çıkmasına neden olmuş...
|