kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Büyük şair Lorca'dan Diyarıbekir orakçılarına!..

Diyarbakır nereee, Lorca nere değil mi?.. Gelin kurayım alakayı; Günlerden evveli gün. Saçı sakalı ağarmış bir adam boynunda fotoğraf makinesiyle ta Bağlar'dan yola çıkmış, Mardinkapı'ya doğru piyade gezmelerinde.
Yol üzeri rastlaştığı yorgun yüzleri, küskün çehreleri, çocuk afacanlıkları, doğuştan sürmeli ceylan göz sabileri, pazar yerleri, semerciler, eğerciler, bakırcılar, sobacıları tek tek kollayıp, dondurulmuş fotoğraf karelerine dönüştürüyor eli-aklı erdiğince.
Ve Diyarbakır'ı adım adım yudumlarken bir şey görüyor, görünce de aklına ozan Lorca düşüyor...

Kurşuna dizdiler

Lorca... Federico Garcia Lorca
yani. Yani 20 Yüzyıl'ın yetiştirdiği en büyük şairlerden biri. İçinde yetiştiği geleneğin zenginliğini, çağının duyarlığı ve karmaşıklığıyla birleştirmiş, eşsiz bir söz ustası...
Ve ne yazıktır ki; İspanya İç Savaşı'nda faşistler tarafından insafsızca kurşuna dizimiş bir büyük ozan. Lorca işte...
İşe çıkan orakçı
Haydi o ağarmış saç sakal adamını birinci tekil yapayım kendim edeyim...
32 santigrat sıcağın pişirdiği tepeme 'ozan üşüşmesinin' sebebi var elbet. Çünkü yayan hallerde çeke-yürüye gelirken, te Ulu Cami önüne varmışım. Ve ana kapının devamı boyunca uzayan taş duvara yaslanmış iki orak, iki de orakçı görmüşüm. Orakçı... Köyünden, mezrasından "işe çıkıp" tüm hasat mevsimi boyunca yollar tepip, ekinlik arayıp, el tarlasında boğaz tokluğuna orak sallayan adamlar yani...
Sordum dediler ki;
Burada, bu gördüğümde ise sırtları duvara, yüzleri iş arayıp bulamamaya 'yas'lı adamlar.
İşte bu yaslı adamlara sordum -Nedir bu suratlarınız böyle zindan kapısı gibi?
Önce sıkılıp, utanır olup, sonradan açıldılar. Öyle bir açıldılar ki hem de; oturduk az öteye çay ocağına, bir saatten ziyade dertleştik... Şeyhmuz'un anlatımı bir güzel bir güzel ki, al romanını çıkart... Diyor ki;
"Köylerde ekin biçimi ve harman sonunda törenler yapılır benim abim. Kurtuncalık töreni deriz bunlara. Ekin biçerken, biçen kişilerin şöyle bir giriş çıkışta biçtikleri alana da hon adını takarız. Böyle çalışanlara, yani bizlere, ekibin de başını çekiyorsak şayet, mueddin der bura insanı. Haa bi de Allah vekil söylemeli ki, orak zamanı zengin ve fakir arasında fark kalkar çalışmak bakımından. Bir var ki zengin kendi tarlasında orak biçer, fakir ise ya tarlası olana ırgat gider ya da mevsimlik çırak olarak çalışır benim abim.

Mueddinlik ne demek?

"İşte o ekinler biçilip bitirilmeden önce birkaç destelik yer kalır. Hon kesilirken başta duran kişi, yani mueddinler, örf adet icabı deyişler okurdu tarla içinde. İşte biz mueddindik evveli zamanlarda ya. İşin, ekinin bol olduğu devirlerde bizdeki keyif kimselerde yoktu tallahi ya. Ben çok deyiş bilirim diye heep ben okurdum o deyişleri.

Hızır atına pay!..

Mesela derdim ki benim abim; "Ekenler biçer konanlar göçer / Cennetin kapısın cömertler açar / Verelim Muhammed'e salavat. / Sıra sıra söğütler birbirini öğütler / Tarlada hon deren yiğit babayiğitler / Verelim Muhammed'e salavat...
"Salavatlardan sonra yerde kalmış en son buğday destesinin sapını havaya havaya savurur tarlaya serperdik. Serperdik ki kurdunkuşun ya da Hızır atının payı çıka. Bi de evlerden kömbe gelirdi. İçli köfte, yağlı ekmek gelirdi. Güle oynaya yer, orağımızı ekin sahibinin önüne koyar, bahşişimizi alır, bütün honcular arasında pay ederdik. Şimdi ağzımıza pay verdi bu işsizlik. Son çıkışta 17 gün gurbet gezdik, tek kol orak sallayamadık. Geldik buraya yaslandık, naçar halde bekleşiriz. Sen de diyorsun ki 'suratınız asık'. Nasıl asılmasın ki a benim abim?.."

Lorkeden Lorca'ya mı?..

Tüh olsun ki; ben o köylük yerlerin böylesi muhabbetlerini de, adetlerini de bilmemdi. Lakin hasbelkader bir-iki satır hafızamda tutarım Lorca'dan. Zaten de dizelere sevdalı yüreklerin, Lorca'dan en az birkaç satırı hemi de ezbere bilmemesi mümkün mü ki? Ve bi de zaten; yaşam kuytularında savrulurken, görüp geçirdiklerimizin; kimileyin onun sözcükleriyle tıpa tıp olması, taş olup gediklere oturması büyüklüğünün bir kanıtı değil mi?..

Balkonumdan duyarım
Peki o zaman; işsizliğin örsünde, böylesi boş geçen zaman çekiçleriyle ezilip büzülen o orakçılara bakınca, Şeyhmuz'u ve kaderdaşı Muharrem'i dinleyince, Lorca'dan bin anlamlı bazı dizeleri onların hallarıyla öpüştürmemek elde mi?..
Bir bakın hele ne demiş şair 'Hoşçakalın' şiirinde:
"Ölürsem açık bırakın balkonu. Çocuk portakal yer balkonumdan görürüm onu./ Ölürsem açık bırakın balkonu. Orakçı ekin biçer balkonumdan duyarım onu..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Vatandaş kaleminden konsolosluk öyküleri   / 13-06-2004
 Üniversitede seks skandalı tezgâh değilmiş...   / 12-06-2004
 Okuyucuyla ahbaplık güzel   / 11-06-2004
 Maskeli çocuk yaşamları!..   / 10-06-2004
 Yaşar Kemal bana kızıyor ama!   / 09-06-2004
 Ne yani, turşucular senfoni dinleyemez mi?..   / 08-06-2004
 Üniversitede skandal mı rezil bir tezgah mı?..   / 07-06-2004
 Bakandan da itiraz var müdürden de!..   / 06-06-2004
 Belki şehre bir 'Buş' gelir!..   / 05-06-2004
 Büyük şair Lorca'dan Diyarıbekir orakçılarına!..   / 04-06-2004
ERGUN BABAHAN
Teröre lanet...
TRT'den Kürtçe yayının başlaması, DEP'li...
ERDAL ŞAFAK
Zana'dan Karayalçın'a
Leyla Zana ve arkadaşlarının...
AHMET HAKAN COŞKUN
Hangisi daha çağdaş: Mısır mı, Türkiye mi?
İdeolojisini...
MEHMET BARLAS
Toplumsal fobileri acaba bir gün aşabilecek...
ÖMER ÇELİK
Siyasi oryantalizmin ötesine geçmek...
CHICAGO...
ÖMER LÜTFİ METE
Asıl bela Kürtler'in 'Türk' sorunu

Hazret-i Ali;...
SAVAŞ AY
Kütahya'da çini işinden Çin işine!..
İdeolojisini...
REFİK DURBAŞ
Tabutu sahipleri aldı
SABAH gazetesinin 07.05.2004...
Ordu geliyor
Ordu geliyor
1989’da Bulgaristan’dan göçen Hatipoğlu, sprint yıldızları...
Yanal sıkı takipte
Yanal sıkı takipte
A Milli Takım'ın hocası 2006 Dünya Kupası elemelerindeki rakibimiz...
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
Cezaevinden çıkan DEP'li eski milletvekilleri Diyarbakır halkıyla...
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
Gül, 91 yılında DEP'lilerin bazıları için 'hayır' oyu kullandığını...
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Ne camiye ne kiliseye yaranabildik
Hıristiyan dünyasının Türkiye'de kilise yapılması konusunda inanılmaz...
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Demirel'in ajan suçlaması partimi çok rahatsız etti
Hiç kimse ne Ecevit'in ne de Demirel'in böyle reaksiyon vereceğini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.