|
|
|
|
|
|
Diyarbakır'da Zana depremi
Zana 70 bin kişiyi Kürtçe selamladı, Kongra-Gel'e "Ateşkesi altı ay daha bozmayın" çağrısı yaptı
Dört eski DEP'linin Diyarbakır mitinginde izdiham yaşandı. Konuşurken bir ara gözleri dolan Leyla Zana "Barış büyük yüreklerin işidir. Ben de anayım, kimse ölmesin. Sizin ayaklarınızdaki yaraya merhem olayım" dedi. Polislere telsizden sık sık "gereksiz tartışmadan kaçının" anonsu yapıldı.
*** En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalı
Cezaevinden çıkan DEP'li eski milletvekilleri Diyarbakır halkıyla buluştu. Binlerce kişinin katıldığı mitingde konuşmasına Kürtçe başlayıp 'kardeşlik' için Türkçe devam eden Leyla Zana, Kongra Gel'e ateşkes çağrısı yaptı, "Barış büyük yüreklerin işidir" dedi.
ANKARA Ulucanlar Cezaevi'nden Yargıtay kararıyla tahliye edilen DEP'li milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak 10 yıldan sonra ilk kez dün sabah Diyarbakır'a geldi. DEP'li milletvekilleri, yoğun izdiham nedeniyle hazırlanan platform yerine otobüsün üzerinden Diyarbakırlılar'a seslendi. Leyla Zana, konuşmasına başlamadan önce halkı Kürtçe selamladı ve yaklaşık 10 dakika Kürtçe konuştu. Zana konuşmasının Kürtçe bölümünde kalabalığa hitaben "Güneşin verdiği sıcaklıkta herkese sıcak merhaba. Sıcak havada ayaklarınızda yara oluştu. Sizin ayaklarınızdaki yaraya merhem olayım. Bizi 13 yıldan bu yana büyük bir sevgi ile büyüttünüz" dedi. Zana, konuşmasını Kürtçe devam ettirebileceğini söyledi, ancak 'kardeşlik' adına Türkçe devam edeceğini belirterek şöyle devam etti:
BİRBİRİMİZİ İNCİTTİK "Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum. Bu coğrafyamız bir Filistin, bir Lübnan olmamalı, bir Yugoslavya hiç olmamalı. Başta ABD olmak üzere daha sonra Avrupa'ya sesleniyorum; halkları birbirine boğazlatmasınlar. Bir halk iyidir derken, diğer halkı kötülemesinler; birine el uzatırken diğerinin elini kırmasınlar, birini yanlarına çekerken öbürünü kan içinde boğmasınlar. Eğer bunları göz önünde bulundurmazlarsa bu insanlık suçundan kendileri de bir gün büyük zarar görecektir. O zaman onlar ne yapacak acaba? Kimsenin tırnağının bile kanamasını istemeyiz. Ama asla ve asla olumsuzluğu kendimize yakıştırmayız." "Bu kimliğe sahip çıkmak sizin en doğal hakkınızdır" diyen Zana, "Birtakım haklar doğuştan gelir ve kutsaldır. Tıpkı dilimiz gibi, tıpkı yaşam hakkımız gibi, tıpkı kimliğimiz gibi... Eğer bir halkın kimliği varsa, eşit ve özgürce kardeş olma hakkına sahiptir. Eşit ve özgür birer yurttaş olabilmenin çabası gerekir. Bu çabayı hep birlikte vermemiz gerekiyor. Yıllarca birbirimizi incitmişiz. Birbirimizi dışlamışız. Birbirimize hor bakmışız. Bütün bunların geçmişte kalmasını diliyorum. Uygar birer insan olabilme ve özgürce yaşayabilme onurunu taşımak istiyorum."
ATEŞKES BOZULMASIN Zana'nın sözleri sık sık "Biji Serok Apo-Yaşasın Başkan Apo" sloganları ile kesilirken, "Bizler daima barışın sadece emekçileri oluruz" diyen Zana, hükümete "Attığınız adımları devam ettirin" derken Kongra-Gel'e de şu çağrıyı yaptı: "En azından altı ay daha bu ateşkes bozulmamalıdır. Kongra-Gel kendisine bağlı bulunan silahlı güçlerine bu çağrıyı yapabilmelidir. Barışı barıştan anlamayanlardan istemek haksızlıktır. Barış büyük yüreklerin işidir."
HÜKÜMETE 'YUH' ÇEKTİRMEDİ Zana, konuşmasında bölgedeki terör olaylarına da değindi, "Bölgede 15 yıl süreli bir savaş yaşandı. Büyük yaralar oluştu. Bu yaraların kapanması için zamana ihtiyaç var. Hiçbir şey zamanı gelmeden olmuyor. Ben bir anayım, kimsenin ölmesini istemiyorum. Onların ölümü yüreğimi incitiyor, içimi yakıyor. Barış büyük bir emek ve fedakarlık gerektiriyor. Ter dökmek gerektiriyor, kan değil" şeklinde konuştu. Konuşması sırasında Hükümete 'yuh' çekenleri de susturması dikkat çeken Zana, "Kimseye yuh çekmeyeceğiz. Kimseyi incitmeden haklarımızı isteyeceğiz" dedi. Zana aynı tavrı, polis aracını yumruklayan partililere de müdahale ederek gösterdi.
Zülfikar Ali AYDIN-Mürsel ACAY-Hüseyin KAÇAR-Gökse
|
|
|
|
|
|
|
|
|