|
 |
 |
 |
 |
|
'DEP'liler için farklı oy verdim'
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül atv'deki programda açıkladı: "Dokunulmazlık oylamasında her DEP'li için farklı oy verdim. Bazılarına 'hayır' dedim. Ortak yanlarımız var. Uzun hapis de olgunlaştırıyor."
***
DEP'lilerin hepsine farklı oy kullandım
Gül, 91 yılında DEP'lilerin bazıları için 'hayır' oyu kullandığını belirterek "Siyasetçi olarak hepimizin ortak yanları var. Ziyaretime o yüzden geldiler. Tabii ki uzun hapis hayatının olgunluğu oluyor" dedi.
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin iki ay önce AB'ye hazır olmadığını belirterek, "Artık kritik eşiği aştık. Gereken her şey yapıldı. 2005 Haziranı'ndan önce müzakereler başlar" dedi. Bakan Gül, atv'de yayınlanan "Ankara'da Sabah" programında SABAH Gazetesi Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya ve Temsilci Yardımcısı Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtladı. Gül, dış politika gündemine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
* DEP'LİLERLE GÖRÜŞME: 91'de hepsi için farklı farklı oy kullanmıştım. Bazıları için hayır kullanmıştım. Eski milletvekilleri ve siyasetçiler olarak hepimizin ortak bir yanı var. Dolayısıyla ziyaret etmek ihtiyacı duydular. Tabii ki uzun hapis hayatının olgunluğu oluyor herkeste. Türkiye'nin kuvvetlenmesi ve Türk halkının mutlu olması için hepimizin bu sorumlulukları yerine getirmemiz gerekiyor.
* AB İLE MÜZAKERELER VE KIBRIS: Türkiye iki ay önce tam hazır değildi. O zaman objektif bir rapor yazıyor olsaydım, ben de Türkiye'nin yapması gereken şeyler olduğunu yazardım. Ama bugün Türkiye kritik eşiği aştı. Geriye baktığımızda açıkçası çok rutin işler kaldı. O yüzden Aralık'ta Türkiye'ye bir haksızlık yapılacağı kanaatinde değilim. Kıbrıs konusu da artı hanemize yazıldı. 2005 Haziran'ına kadar müzakereler başlar.
* REHİN ALINAN TÜRKLER: Hala bir vatandaşımız serbest bırakılmadı. Bu konuyla ilgili yoğun bir çalışma içindeyiz. Bunlar hassas konular, bu çalışmalar ortaya çıkarsa oradaki insanın hayatını tehlikeye koyuyorsunuz. Kaos ortamı olduğu için muhatabınız kim belli değil.
* IRAK'IN GELECEĞİ: 30 Haziran'da bildiğiniz gibi işgal sona erecek, anayasa yapılacak, seçimler yapılacak. Bu prosedürün iyi bir şekilde işlemesi çok önemli. Oradaki silahlı güçler uluslararası güç haline dönüştürülüyor. Uluslararası güç haline dönüştürülünce de Irak halkının daha dost olarak göreceği Müslüman ülkelerden kuvvetler de gidebilir.
* TÜRKMENLERİN DURUMU: Türkmenler tam temsil edilemiyorlar. Oysa Irak'ın geleceğinde önemli görevler alabilirler çünkü aralarında çok yetişmiş insanlar var. Irak'ın kuzeyi ise daha çok Kürt nüfusun olduğu bir bölge. İşler normalleşirken, komşu olduğumuz bir bölge ile düşmanlığın bir faydası yok. Bunların hepsinin en iyi şekilde giderilmesi için Kürt liderleri davet ettik.
* BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ VE FİLİSTİN SORUNU: Bugün çok tartışılan konuları ben ilk defa Tahran'da dile getirmiştim. "Kendi evimizin içini kendimiz düzene koymalıyız" demiştim. Çok yankı bulmuştu çünkü evin içinden biri olarak konuşmuştum. Büyük Ortadoğu Projesi ise bu sene ortaya çıktı. İsrail-Filistin konusunun ve Irak'ın görmezden gelindiği, ayrıldığı bir proje başarılı olamaz. Hepsini bir arada ele almak gerekir. İsrail'e yönelik açıklamalarımız aslında İsrail'de büyük yankı buldu. Eminim ki Türkiye'nin bu çağrıları dikkate alınmıştır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
