| |
|
|
Gaziantepli Hakkı
Kapıkule'den "Bulgaristan'ın içlerine doğru" ilerliyorduk. "150 kilometre" yol almıştık. "Bir yerde durup çay içsek" derken. Yolun solunda, yeşillikler içinde bir "tesis" gördük. Tesisin girişinde önce "Restaurant Chardaka" yazısını okuduk. Sonra da şu tabelayı: "Restaurant Çardak... Gaziantepli Hakkı'nın yerine hoş geldiniz." Tabii tabelada "Bulgarca yazılar" da vardı.
*** Otomobili park etmemizle birlikte, Gaziantepli Hakkı koştu: - Vay kimler gelmiş... Abim gelmiş... Hoş geldin abi... Türkiyem nasıl, iyi mi? - Hakkı, önce kendini bir tanıt bakalım. - Abi, ben Gaziantep'in Gapçağız köyünden Hakkı Pendirli... Arz ederim... Buyur, şöyle otur, hemen çayını demlerim. - Hakkı, buralara nasıl geldin? - En başından mı başlayayım abi? - Nereden istersen başla. Ve Gaziantepli Hakkı aldı sazı eline, bakalım neler söyledi.
*** Benim aslan gazeteci abim. Yanlış bir şey söylersem, affedesin. Ben otobüsçüyüm. 1988'in onuncu ayında iki otobüs aldım. 1989'un 11. ayının 22'sinde otobüslerden biri Aksaray'ın oralarda kaza yaptı. Kardeşimi kaybettim. Annem günlerce ken- dine gelemedi. Ve bir gün, ıstırap içinde, bana dedi ki: - Oğul oğul... Birinizi kaybettim, di- ğerinizi de kaybetmek istemem. Eğer otobüsçülüğü bırakmazsan, hakkımı helal etmem. Ana sözü dinledim, otobüsü sattım. Galericiliğe başladım. Avrupa'ya takılan bir arkadaşım vardı, onun peşine düştüm, Bulgaristan'a geldim. Sofya'da fırıncılığa başladım. Derken, lokanta açtım. Bu sırada bir kızla tanıştım. Adı Kristina idi. Onunla evlendim, şimdi ismi Hasibe oldu. Hasibe'den bir çocuğum doğdu. Bir çocuk da yolda. Türkiye'de de bir hanımla, beş çocuğum var. Sonra buraya geldim, bu tesisi kurdum. Burası Filibe'nin Sadoğu kasabası. 50 masa var, 15 işçi çalışır. Allah devlete, millete zeval vermesin, çalışıp, geçinip, gidiyoruz.
*** Gaziantepli Hakkı'nın resmini çektik. "Eşiyle birlikte de" resmini çekmek istedik. Ama eski adıyla Kristina, şimdiki adıyla Hasibe "gelmeeem" diye tutturdu. - Hasibe, neden gelmiyorsun? - Gelmeeem... Saçım yapılmış değil ki... Makyajım da yok... Gelmeeem. - Böyle de güzelsin, gel. - Gelmeeem... Süslenmeden, hazırlanmadan resim çektirmeeem. Gaziantepli Hakkı ve Donat
|