|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
Huzur içinde uyu Hasan Balıkcı...
TEDAŞ görevlisi mühendisin katillerine ceza yağdı
18 Ekim 2002'de başından kurşunlanıp öldürülen TEDAŞ Şanlıurfa Müdür Yardımcısı Hasan Balıkçı davasında, azmettiren, tetikçi ve şoföre ağır müebbet verildi.
Şengül Balıkçı Mutlu Eşinin kaçak elektrikle mücadele ettiği için öldürüldüğünü söyleyen Şengül Balıkçı, "Adalet yerini buldu, şimdi sıra perde arkasının aralanmasında" dedi.
*** Adalet yerini buldu
Kaçak elektrikle mücadelenin simgesi olan Şanlıurfa TEDAŞ görevlisi Hasan Balıkçı'nın kanı yerde kalmadı. Eşi Şengül Balıkçı, "Bu bir Susurluk olayıdır. Daha bunun TEDAŞ boyutu var, siyasetçi boyutu var" dedi.
Kaçak elektrikle yaptığı mücadele nedeniyle öldürülen Şanlıurfa TEDAŞ Müessese Teknik Müdür Yardımcısı Hasan Balıkçı'nın katillerine ceza yağdı. 15'inci duruşmada çıkan kararda olayı azmettirdiği gerekçesiyle yargılanan fabrika sahibi Zeki Akkoyun ve tetikçinin bulunduğu otomobili kullanan Şehmuz Taşan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tetikçi Yılmaz Çakmak'a da 6 ayı hücrede geçirilmek üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Tetikçiye silahı temin eden Halim Şimşek ise 16 yıl 8 ayı ağır olmak üzere toplam 17.5 yıl hapis cezasına çarptırılırken, azmettiricilikle suçlanan Zeki Akkoyun'un kardeşi İrfan Akkoyun beraat etti. Türkiye gündemine bomba gibi düşen üzücü olay 18 Ekim 2002 günü Şanlıurfa-Akçakale yolu üzerinde meydana geldi. Şanlıurfa TEDAŞ Müessese Teknik Müdür Yardımcısı Hasan Balıkçı ile Muhasebeden Sorumlu Müdür Yardımcısı Seyhan Uğur, gece saat 22.30 sıralarında TEDAŞ Müessese Müdürlüğü'ne ait 63 AU 008 plakalı resmi araç ile Akçakale yolu üzerinde bir bakkaldan sigara almak için durdu.
Bu sırada Yılmaz Çakmak adlı kişi, silah zoruyla araca binerek Hasan Balıkçı'nın kullandığı aracı cezaevi kavşağına doğru sürmesini istedi. Otomobil cezaevi kavşağında dönerken arka koltukta oturan Çakmak, 9.65 mm çapındaki silahı ile Balıkçı'nın kafasına üç el ateş etti. Hareket halindeki otomobil daha sonra yolun sol tarafına geçip duvara çarparak durabildi. Otomobildeki TEDAŞ görevlisi Seyhan Uğurlu şok geçirirken; Balıkçı hastaneye kaldırıldığı sırada hayatını kaybetti.
NAMUS MESELESİYDİ... Olayın ardından yakalanan katil zanlısı Yılmaz Çakmak ve kaçtığı aracı kullanıp ona yardımcı olan Şehmuz Taştan, ilk sorgularında cinayeti namus meselesi yüzünden işlediklerini öne sürdüler. Ancak daha sonra kaçak elektrik kullanımından dolayı olayı gerçekleştirdiklerini itiraf ettiler. Katil zanlısının ifadeleri doğrultusunda Adana'da poşet fabrikası sahibi İrfan Akkoyun gözaltına alındı. Hakkında azmettirici olduğu gerekçesiyle gıyabi tutuklama kararı çıkarılan fabrika ortaklarından olan kardeşi Zeki Akkoyun ise, 8 ay sonra Antalya Örnekköy Plajı'nda yakalanıp tutuklandı. Olayla ilgili daha sonra silahı bulduğu gerekçesiyle Halim Şimşek de yakalanarak tutuklandı.
ÖLDÜRTENLER AÇIĞA ÇIKMADI Kararın sevindirici olduğunu belirten Hasan Balıkçı'nın eşi Şengül Balıkçı, "Bu bir bölgesel Susurluk olayıdır. Biz öyle görüyoruz. Biz ilk aşamasını aştık. Daha bunun TEDAŞ boyutu var, siyasetçi boyutu var. Hasan'ı buraya süren, öldürtenler halen açığa çıkmadı, aramızda dolaşıyorlar. Ülkemizde ekonomik sorunlar sürdükçe bu tür olaylar ortaya çıkacaktır. Hasan Balıkçı son olmayacaktır. Herkes dayanışma içinde olmadıkça ne ilk ne son olacaktır" diye konuştu. Kendilerini dava süreci boyunca yalnız bırakmayan sendikalara, odalara, basına ve sivil toplum örgütlerine teşekkür eden Şengül Balıkçı, mahkeme kararından mutlu olduğunu belirtirken, TEDAŞ Genel Müdürü'nün idari bir soruşturma açacağını söylemesine rağmen şu ana kadar kendilerine herhangi bir bilgi gelmediğini söyledi.
SUÇLULAR ARAMIZDA... Mahkemenin sonucunun bekledikleri gibi olduğunu belirten Türkiye Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler ise şunları söyledi: "Bu suyun üzerinde olanlardır. Aslı suyun altında kaldı. Yani suça zemin hazırlayanlar, suçun alt yapısını oluşturanların ne yazık ki henüz üzerine gidilmiş değil. Hasan arkadaşımız ölümüne görevini yaptı. O herkese bir ders olmalıdır. O bir kardelen çiçeğidir. Sonuçta bu görev yapma duygusunu herkes hissedebilmeli. Bu suçu azmettirenler, zemin hazırlayanlar ne yazık ki aramızda dolaşıyorlar. Ellerini, kollarını sallayarak dolaşıyorlar. Bu aslında kediyle aynı çuvala girmek değil, ayrı çuvalda yaşamak anlamına geliyor. Dolayısıyla biz böyle yaşamayı hak etmiyoruz. Görev aşkıyla yaşayanlar, Enerji Bakanlığı'nda çalışanlar, TEDAŞ'ın içindekiler, yönetenler, hükümet herkes bu işten sorumludur. Görevlerini yapmaları gerekir. Görevlerini yapmamak suçtur. Bu onlar için de bir suç duyurusudur. Susurluk derin devlet ilkeleri açığa çıkmadıkça Beyoğlu'nda, İstanbul'da gençler gibi başından vurulan birçok faili meçhul halen bulundukça ne yazık ki bu tür olayları devam edecektir. Toplumu kirletenlerden, rüşvetçilerden hesap sorulmalıdır."
Mehmet YILDIRIM / MERKEZ
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|