| |
|
|
Bakandan da itiraz var müdürden de!..
Diyarbakır Emniyet Müdürü Orhan Okur aradı önce. Dedi ki; "Yazını okudum ve sarsıldım Savaş Kardeş. Bazı kontrollerde polislere etiket yapan; ben bakanın akrabasıyım, yakını, tanıdığıyım diyen çok kişi olduğunu belirtip, bunlara işlem yapan polislerin amirlerinden zılgıt yediğini belirtmişsin. Hatta bu iddiaları ileri sürenler, tayin gören memurlar olduğunu bile söylemişler. Bu beni hem kırar, yaralar hem de sayın bakanımız adına bir haksızlığa yol açar. Yine gideceğim Seni temin ederim ki göreve başladığım andan bu yana bir kez olsun böyle bir sitem ya da istem gelmedi bana. Aksine sayın bakanın soyadını taşıyan yakın bir akrabası sıradan bir trafik olayında kusurlu görülüp mahkemeye bile sevk edildi. Aslında keşke bir daha kenti ziyarete gelsen, birlikte çıksak dolaşsak vatandaşlarla ve sokakta, karakollarda görev yapan polislerle konuşsak. Bakalım bu söylenenlerden yana bir sıkıntı var mı?" Ben de söz verdim Orhan Müdür'e. En kısa zamanda tekrar Diyarbakır'a gidip işin bir de bu kısmına bakacağım. Bakanın özel isteği Ardından bakanın açıklaması geldi. Meğer tam tersi özel bir isteği olmuş bakanın Diyarbakır teşkilatından. Demiş ki; "Ben bu bölgenin çocuğuyum. Elbette eşim, dostum, akrabam, arkadaşım çok var bu şehirde. Ama bunların hiçbirinin diğer yurttaşlardan farkı yok. Yasalar karşısında herkes eşittir ve çifte standart yapılamaz. Sizi rahatsız eden, benim adımı verip, yakınlığını aba altından sopa gibi göstermeye kalkan olursa hiç itibar etmeyin..." Abdülkadir Aksu
Sen beni tanıyon mu? Bu iki açıklama da insanın yüreğine su serpiyor doğrusu. Demek ki; Diyarbakır başta olmak üzere her yerde görev yapan emniyet mensuplarının içi rahat olacak bundan sonra. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye lafa başlayan kim olursa olsun, siz yasaların öngördüğünü yapın. Kimse gık da demez, hınk da etmez. Bizzat bakanın güvencesi bu. Daha ne olsun di mi?..
|