Belirsizlik dönemine en uygun seçenek değişken faizli bono
Gelişmekte olan piyasalardan sermaye çıkışı Türkiye'de de dengeleri değiştirdi. Cari açık büyümesi ve imam hatip gerginliği buna eklenince, finansal piyasalarda fiyatlar yeni bir platoya sıçradı. Bono faizleri yüzde 21 düzeyinden yüzde 28-29'a çıktı. Döviz tevdiat hesaplarının faizi 1-2 puan yükseldi. Yükselen kurlar bu hesaplarda ciddi bozulmalara yol açtı. Mart sonunda 47 milyar 432 milyon dolar olan yurtiçi yerleşiklerin döviz hesapları 1.528 milyon dolarlık azalmayla 45.904 milyon dolara indi. Bir ayda 1.5 milyar dolarlık çözülme şimdiye kadarki en hızlı çözülmeye işaret ediyor. TL'ye geçmek için kurların yükselmesini kollayanlara iyi bir fırsat çıktı. *Olumlu senaryoda bono- Peki yükselen faiz oranları üzerinden bonolara yatırım cazip mi? Vade sonuna kadar bekleyecek kişisel yatırımcılar için, sabit getirili bonoya yatırım kazandırır mı? Türkiye'deki gelişmelerin iyi olacağına inanılıyorsa, geride bıraktığımız dalgalanmanın bir benzerinin önümüzdeki dönemde yaşanmayacağı varsayılıyorsa, Merkez Bankası faiz artırmayacaksa sorun yok, sabit getirili bonolara yatırım yapılabilir. Son haftalardaki kur yükselmesinin yaratacağı enflasyon artışını bu oranlar rahatlıkla karşılar. *Yeni dalga ihtimali- Ancak burada vade sonuna kadar beklemek gerekecek. Vade de kısa değil, uzun. Cazip gelebilecek oranlar 2005'in ortasını öteye geçiyor. Mesela gösterge bono kabul edilen 5 Ekim 2005 kağıdının yıllık bileşik faizi yüzde 29. Daha uzun vadedekiler yüzde 30'lara kadar çıkıyor. Ama kısa vadelilerde yüzde 26 ve altında faizler var. Türkiye'de bir yıl ve sonrası gibi vadede yeni dalganmalar yaşanma ihtimali elbette var. * Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı sürecek mi? * Petrol fiyatlarındaki tırmanış nereye kadar devam edecek? * Üstelik yaşanan dalgalanmadan sonra piyasaların güveni de azaldı. * Aralık ayında AB'nin müzekere tarihi verip vermeyeceği dalgalanma yaratabilir.
* Dış politikada belirsizlikler, ekonomide zorluklar var. * Türkiye'nin ve hükümetin dünyadaki yeni ekonomik konjonktüre uyum sağlamada ne kadar zaman kaybedeceği, zorluk yaşayıp yaşamayacağı da önemli. Önümüzdeki dönemde işlerin ters gitme ihtimali de yok değil. Onun için faizler, yüzde 32.5 ile tavan yaptıktan sonra hızla düşemiyor. *Değişken faizli korur- Belirsizlik döneminde sabit getirili değil ama, değişken faizli Hazine bonolarına yatırım yapılabilir. Çünkü bu bonoların faizleri üç ayda bir yapılan referans ihalelerinde belirlenen faizlere endeksli. O faizin de yüzde 1.5 üzerinde bir getirisi söz konusu. Herhangi bir nedenle piyasalarda bozulma ve faiz oranlarında artış söz konusu olursa, bu otomatikman değişken faizli kağıtların getirisine yansıyacak. Burada tasarruf sahibinin faiz riski ortadan kalkıyor. Faiz tırmanışından zarar görmüyor. *İşler iyi giderse- Yani belirsizlik döneminin en iyi Hazine kağıdı bu. Buna karşılık işler iyi giderse, sabit getirili kağıtlar kadar kazandırmayabilir. Çünkü işlerin iyi gittiği durumda faiz oranları düşecek. Üç ayda bir yapılan referans ihalelerinde faizler düşeceği için, değişken faizli bonoların getirileri, sabit faizli bonoların getirilerinin altında kalabilecek. *Likidite dezavantajı- Değişken faizli bonoların getirisinin ne olacağı önceden bilinemediği ve hesaplanamadığı için, kişisel yatırımcılar tarafından pek tercih edilmiyor. İhalelerden bu kağıdı alan banka ve şirketler de satmıyor. Zaten getirisinin hesaplanması da zor. Buna bağlı olarak kağıdın ikinci el piyasası zayıf. Bu durum, Hazine ihaleleri dışında değişken faizli kağıt bulma ihtimalini azaltıyor. İkinci el piyasası zayıf bir kağıdı istenildiğinde likide etmek de zor olabilir, biline. Likidite dezavantajına rağmen, zor dönemlerde finansal yatırımcının alternatifinin bulunması iyi bir şey. *Sonuç- "Akşam ise yat, sabah ise git" Türk Atasözü
|