| |
|
|
İşsizlik "loto"su!
Sağlıklı bir insanın işsiz kalması veya işsiz olması, beni en derinden etkileyen olaylardan dır. Bu yüzden, bu sütunlarda sık sık ülkemizde çok yaygın olan "işsizlik faciasının", sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarına dikkat çekmeye çalışıyoruz. Daha pazar günkü yazımda yine bu konuyu ele almıştım. Sanki önceden hissetmişim gibi, ertesi gün de o inanılmaz olayla karşılaştım. İzmir Ödemiş'teki Halil Kaya SSK Hastanesi'nde çalışan temizlik işçileri arasında bir "loto" çekiliyor. Loto deyişim, gerçek bir loto olduğundan değil, çünkü torbada 11 boş, 14 tane de dolu kağıt var. Hastanede çalışan temizlik işçileri arasında tensikata gidilecek, 11 işçinin, işine son verilecek. 14 kişini işi de devam edecek. Torbaya elini uzatıp "boş" çeken, işsiz kalacak, dolu çeken "işli" kalacak. Böyle bir torbaya elinizi uzattığınızı düşünün... Ve avucunuza gelen iki kağıttan birinin sizi işsiz bırakacağını varsayın. Siz hiç, böyle bir çekiliş gördünüz, duydunuz mu? Böyle bir çekilişe katılmanın insanı ne kadar küçük düşürebileceğini, nasıl örseleyeceğini ve ne kadar bedbaht edeceğini tahmin edebiliyor musunuz? Gazetelerde değişik boyutlarda yer alan bu haberin, dünyanın en büyük medyalarında baş haber olmaması da şaşırtıcı. Demokrasi, anayasa ve hukuk tartışmalarının bir türlü bitmediği Türkiye'de, insanlar artık "işsizlik lotosu" çekmeye başladı! Boş çeken işini kaybediyor!.. Çekilişten sonra da enteresan bir gelişme yaşanıyor. İlkay Yiğit isimli "yiğit" bir kadın, kendisi dolu çektiği halde, boş çeken ve yakında evlenmeye hazırlanan Mustafa isimli iş arkadaşının yerine, işinden feragat ediyor. Al dolu senin olsun, boş benim olsun, diyor. Mustafa da bunu kabul ediyor. Ben olsam kabul eder miydim, bilemiyorum. Yorum yapılacak bir durum değil, çok çok zor bir vaziyet. Evet, Mustafa kurtuldu, ama bu sefer de İlkay işsiz kaldı. Ne kadar zor bir vicdani durum! Noter huzurunda bir torbaya el uzatmak ve işini kaybedeceğini bile bile o torbadan bir kağıt çekmek, nasıl bir şeydir yarabbi? İnsanların düşürüldüğü içler acısı hale bakar mısınız? Sürdürülen bir iş, bir kariyer sadece kişinin hayatını idame ettirmesi bakımından önemli olmayıp, aynı zaman da bir onur, bir izzet-i nefis meselesidir. "İkramiyesi", işsizlik olan bu çekilişi kolay kolay unutabileceğimi sanmıyorum. Gerçekten çok üzüldüm.
|