Kanun yeni, mağduriyet baki mi?
10 gün önceki yazımızda "ekonomi büyürken sermaye piyasasının küçüldüğüne" dikkat çekmiş ve bu piyasayı boğduğumuzdan bahsetmiştik. SPK Başkanı Doğan Cansızlar görüşmeye çağırdı ve "Boş durmuyoruz, geceli gündüzlü çalışıyoruz, sermaye piyasasını sil baştan değiştiriyoruz" dedi. *Teknik altyapı- Cansızlar'ın verdiği bilgiye göre, değişimin bir tarafı teknik altyapıda gerçekleştiriliyor. SPK'nın geliştirdiği bilgisayar programı ve kurulan kompüter ağıyla SPK, İMKB, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu, halka açık şirket bilgileri, aracı kuruluş bilgileri, borsa işlemleri, gözetim ve denetim, kamuoyunu aydınlatma ve bütün bu enformasyonun arşivlenmesi elektronik imzanın da yardımıyla bilgisayar ortamında yapılacak. Bununla işlemlerin süratlendirilmesi, kolaylık ve etkinlik sağlanması bekleniyor. Proje kademeli bir şekilde yılsonuna kadar yürürlüğe girecek. *Hukuki altyapı- Silbaştan değişimin ikinci ayağını ise Sermaye Piyasası Kanunu değişikliği oluşturacak. Çalışmalar sürüyor. 2005 başında değişiklik taslağı ilgili bakana sunulacak. Yıl içinde de kanunlaşması hedefleniyor. Mevzuat tamamen AB'ye uyumlaştırılacak. AB mevzuatında ne varsa, Türkiye'de de o olacak. Türk Ticaret Kanunu'ndan kaynaklanan eksiklikler ve çelişkiler giderilecek. Ekonomik suça ekonomik ceza ön plana çıkartılacak. Bu düzenlemeler konusunda başkan daha fazla detaya girmedi. Piyasanın şu anki temel sorunlarından biri olan halka açık bankaların sermaye piyasası mevzuatı yönünden SPK'ca denetlenmesine, küçük hissedarların hisselerinin müsadere edilmesine de açıklık getirmedi. *Konut finansmanı- SPK'nın çalışmalarından biri de emlakta ipotekli borç senedi piyasası (mortgage) kurmak. Yüzde 25'i peşin yüzde 75'i kredili ev satın alacakların borç senetlerine piyasa oluşturulması aynı zamanda bu mekanizmanın çalışmasını sağlayacak. Konut edinmeyi kolaylaştıracak ve bu piyasanın potansiyelini sermaye piyasasına çekecek. *KOBİ borsası tutar mı?- SPK Başkanı Doğan Cansızlar, kurulma çalışmaları süren KOBİ Borsası'nı da sermaye piyasasının kazançları arasında sayıyor. Anadolu'daki şirketlerin ve tasarruf sahiplerinin İstanbul Borsası'na soğuk baktıklarını, kurulacak yerel piyasada bu iki tarafın birbirine güven duyabileceklerini söylüyor. Ancak İMKB'deki şirketlerin üçte ikisi zaten KOBİ. Böyle bir ulusal pazarda kendine yer bulamayan ve fon sağlayamayan yerel şirketlerin yerel borsalardan böyle kaynağı nasıl edineceklerini anlamak zor. Bir de, daha büyük, nisbeten derinliği ve likiditesi olan bir piyasaya güven duymayan tasarruf sahipleri nasıl olacak da çok daha küçük, sığ, likiditesi az bir piyasaya para koyacaklar? Ayrı kurulacak bir KOBİ Borsası'nın piyasaya katkısının değil yükünün olabileceğini düşünüyoruz. *Uygulama da önemli- Teknik altyapının kurulması geç kalmış gerekli bir proje. Sermaye piyasasının dinamiği gereği sık sık kanun değiştirme gündeme gelebilir. 1981'de çıkarılan ilk kanun, 1991'de değişikliğe uğradı. 1996'daki değişiklik kadük oldu ve 1999'da yapılabildi. Kanun değişikliği piyasanın gelişimi açısından gerekli ama yeterli değil. Daha önemlisi uygulamada etkinlik sağlamak. Bilgisayarla gözetim ve denetim belli bir etkinlik sağlayabilir. Ancak yine de gelinen aşamada yatırımcı güveninin yeniden kazanılması için bir büyük projenin ortaya konulması gerekir. 1994 yılında batan 16 aracı kurumda iç edilen müşteri mallarının ödenmesi 1999 yılındaki kanunla kararlaştırıldı. Aradan beş yıl geçmesine rağmen ödeme henüz yok. Neden acaba? *Sonuç- "Bilmek iyi, fakat yapabilmek daha iyidir" E. Geibel
|