Ne kadar büyüme ve kur o kadar ithalat
Dün Hasan Ersel Açık Radyo'daki ekonomi sohbetinde "Dış ticaret açığını ve ithalatı artıran asıl etken büyümedir. Kurun seviyesi önemlidir ama iç talep artışı daha önemlidir" dedi. Ercan Kumcu da Hürriyet'te "Gelinen kontada iç talep artışını yavaşlatıcı önlemler almak kaçınılmazdır" diye yazdı. Biz de, kurlardaki hareketlenmenin yararlı tarafına dikkat çekmiş ve ithalatı yavaşlatacak bir dolar artışının ekonomide taşları biraz daha yerine oturtacağını belirtmiştik.
Son beş yılın söylediği Bitişikteki tabloda son beş yılın kur, büyüme ve ithalat verileri üçer aylık dönemler itibariyle yer alıyor. 1999'da kur artmış, deprem ve Rusya Krizi'nin etkilerinden dolayı ekonomi yüzde 6.1 küçülmüş. İthalat ise yüzde 11.4 azalmış. 2000 yılı kurun tutulduğu ve yüzde 39'luk enflasyon yanında yüzde 24.3 düzeyinde artabildiği bir yıl. Büyüme yüzde 6.3'e çıkınca ithalattaki artış yüzde 34'e varmış. 2001 kriz yılı. Ekonomi yüzde 9.5 küçülmüş. Dolar yüzde 115.3 artmış. Bunu ithalatın yüzde 24 azalması izlemiş. Birinci çeyrekte devalüasyonla büyüme ve ithalat da eksiye geçmiş. 2002'de yüzde 7.8 büyümeyi ve doların yüzde 13.3 artışını, ithalattaki yüzde 24.5'luk artış izlemiş. İthalat, büyüme ve dolar kuru tam olarak 2. çeyrekte artıya geçmiş. 2003'de dolar kurunun yüzde 15 düşmesi ve büyümenin yüzde 5.9'a varması ithalatı yüzde 33.3 artırdı. 2004'ün ilk çeyreğinde ithalatın yüzde 40 artması bekleniyor. Bütün bunlardan çıkan sonuç, "Ne kadar büyüme ve düşük kur, o kadar ithalat artışı"nın olduğudur. Ya kur, ya tüketim Dolayısıyla sorun eğer dış ticaret açığı ve cari açık ise bunun çarelerinden biri kur seviyesinin yükselmesi, diğeri de büyümenin kontrol altına alınmasıdır. Gelinen aşamada talihsizlik ise enflasyonun mayıs ayından sonra, baz etkisinden dolayı, biraz yükselebileceği ihtimalinin bulunmasıdır. Tam bu sırada kurların enflasyonu artırıcı etkisi devreye girerse, enflasyon düşüşünü zorlaştırabilir. Yani kur artarsa enflasyonu artıracak, artmazsa ithalat büyümesini sürdürecek. Bunun dışında ithalatı dizginleyecek tek araç kalıyor: Ekonominin veya iç tüketimin yavaşlatılması. Bu durumda şu soru ortaya çıkıyor: İç tüketim ne zaman artmıştı ki?
Sonuç- "Kırk katır mı, kırk satır mı?" Türk Atasözü
|