| |
|
|
"Yemlenen" gazeteciler!
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na bağlı çalışan Ankaralı bir müfettişin trilyonluk serveti çıkmış, savcılık iddianamesine göre. Suç işlenmiş mi, işlenmemiş mi bilmiyoruz. Konu yargıda... Ama bu mesele toplumsal bir mesele. Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, iki gün önce, yargı mensuplarının yoksulluk sınırında yaşadıklarını söyledi. Böyle yaşayan çok sayıda kamu görevlisi var. Böyle yaşayan çok sayıda da gazeteci var. Bunların hepsi, kamu adına "görev" yürütüyorlar. Kamu adına görev yapan insanların en fazla dikkatli olacakları konu, "yemlenme" konusudur. Özellikle gazeteci ve yazarlar, toplumda herkesten ve her kurumdan hesap sorabiliyorlar. Bu sebeple, en fazla "izzet ve ikram" teklifi alabilecek konumdalar. Yine aynı sebeple, özelikle gazeteci ve yazarların "konumlarını" değerlendirerek, "zenginleşmeyi kovalamaları" kamu adına çok büyük bir haksızlık ve kusurdur. Çünkü "suç"a dönüşmese bile, bunun adı "sebepsiz ve gizli zenginleşme"dir. Durum ve vaziyetten "yemlenme"dir. Paraya, mala, mülke karşı "sağlam durabilmek" gazeteciliğin en birincil kuralıdır. Şükür ki, basın sektörünü "ihya olmak" için kullananlar en azından meslektaşları tarafından tanınıp biliniyorlar.
|