| |
|
|
Denktaş, istifa etme!
Politik süreçlere, "sidik yarışı" vizöründen bakanlar, Kıbrıs Türkleri'nin referandumda ağırlıkla "evet" demesinden sonra, hep birlikte bağırmaya başladılar: Denktaş istifa etsin!.. Ben de "evet" demenin daha mantıklı olduğunu düşünenlerden biriydim. Bu sebeple, Denktaş'a eleştiri de yöneltmiştim. Nitekim, bizim analizlerimiz daha gerçekçi çıktı. Türk toplumu, 30 yıllık izolasyondan kurtulabilmek için "evet" dedi. Ama şimdi de mantıklı ve serinkanlı olmalıyız. Türk toplumu ile Denktaş arasında çok ciddi görüş ayrılıkları vardı. Sonuçta, Denktaş'ın gerçekçi olamadığı ve toplumu ile bütünleşmeyi sağlayamadığı ortaya çıktı. Denktaş, yönettiği toplumun ardına düştü. Geride kaldı. Ama bu, Denktaş'ın, Kıbrıs için ta- şıdığı yüreğin, bile- ğin ve deneyimlerin tümden ortadan kalktığını göstermez. Denktaş, "sıfır" olmadı, ki kenara çekilsin! Tam tersi, muhafaza ettiği deneyimleri şimdi, yani bundan sonra, Türk toplumu ile, Başbakan Talat ve diğer önderlerle "birleştirmesinde" yarar vardır. İnsanlar hata yapabilirler, ciddi bir politik hesaplaşmayı da kaybedebilirler, ama "çöp" değildirler ve bir kenara atılmaları gerekmez. Medyada, diplomatik süreçlere bile "derbi maçı" düzeyinden yaklaşan analizler çirkin bir biçimde sırıtıyor. Şimdi zaman, Denktaş'ın, hatalarından ders de çıkartarak, birikimlerini, yüreğini ve Kıbrıs sevgisini, yeni sürece aktarması zamanıdır. Şimdi, tam da bu sırada işte, KKTC'nin serpilip ilerlemesinde, izolasyonu kırıcı yönde mücadelesinde güçlü olması için Denktaş'a ihtiyaç vardır. Taktik savaşları kaybedenlerin hepsi de bir kenara atılsaydı, insanlığın hali nice olurdu!
|