| |
Hep kaderin oyunu mu?
Dünkü gazeteler, haberi birinci sayfalarından duyurdular. Haber şu: "Türkiye'de mevcut bankaların denetlenmesi ve takibi için yetkili bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu grubun başına da, Fransa Merkez Bankası Başkanlığı görevinde bulunmuş Jean-Luis Fort getirildi. Ayrıca IMF ve İngiltere Merkez Bankası'nda çalışmış Peter Hayward da grupta görev aldı." Bu çalışma grubu, "finans sisteminin kötü amaçlı kullanımını" denetleyecek. Böyle bir "görevlendirmenin" hepimize normal gelmesindeki "uyuşmayı" bir kenara bırakıyorum. Gelin, hadiseyi "iki noktadan" ele alarak irdeleyelim: 1-Türkiye'de, mevcut finans sistemini ve bankaları kontrol edecek bilgi, görgü ve güvenilirlikte "adam" kalmadı mı? Türkiye'nin bürokratları nereye gittiler? Binlerce uzman, deneyim sahibi bankacı, maliyeci ve murakıp, yer ile yeksan mı oldu? Bu insanların hepsi de ahlaken "tefessüh" mü ettiler? Güvenilmez kişiler mi oldular da, biz tutup "bankaların takip" işini bir Fransız ile bir İngiliz'e bırakıyoruz? Eh fena mı işte, AB'ye biraz daha yaklaşmış sayılırız, Avrupalıların normlarını uygulayacağız, ne var bunda, demeyin sakın. Bizimkiler, hepten güvenilmez, rüşvete eğilimli vesaire olarak değerlendiriliyor da, bir Fransız ile İngiliz mi düzeltecek perişan hallerimizi? Yarın AB'ye girdiğimizde, içişlerimizi onlara mı terk edeceğiz, ve o zaman nereden bulacağız "ahlaklı" insanları? 2-Mevcut bankacılık ve finans düzeni, başlarına ellerinde sopalı Fransız ve İngilizleri dikecek kadar "ruhunu yitirdiyse", şimdi yeni mi yitirdi, yoksa geçmişte de yitirmiş miydi? Bütün bir bankacılık düzeni bu kararla "töhmet altına" girdiğine göre, geçmiş süreçte kimi bankalar için alınan "önlemlerin ne kadar sağlıklı olduğu tartışılmaya açık hale gelmez mi? Bankacılık sektörü toptan "kötü niyet" sinyalleri veriyorduysa, geçmişte, neye göre tasnif ve ayrım yapıldı da, bazı bankalara el konulup, bazılarına konulmadı? "Kötü niyetin" kol gezdiği bir sektörde, yasalar "hangi kriterlere" göre uygulandı? Bizi, adaletli ve hukuklu davranıldığına kim ikna edecek şimdi? Kredi artı faiz olmak suretiyle, toplam 11 milyar dolarlık borcun, sonraki uygulamalarla 40 milyar dolara tırmanmasının altındaki politik ve bürokratik sebepleri, bu halka kim anlatacak?
|