Yeni çağın köleleri

Bölgemizin en büyük terör gücü İsrail, cinayetlerine bir yenisini daha ekledi ve Hamas'ın yeni liderini de öldürdü. Büyük ortağı Bush yönetimi, bu olayı da kıytırık bir açıklamayla geçiştirdi. Çünkü Başkan Bush'un son haçlı seferinde İsrail'e ihtiyacı var.

Onlar modern çağın köleleri. Hiçbir hakları, arkalarında duran tek bir uluslararası güç yok. Birleşmiş Milletler onlar için bir şaka.
İsrail'in hedef tahtası onlar. İsrail onları istediği zaman vurmakta, istediği zaman sürmekte, topraklarına el koymakta özgür. Çünkü İsrail Amerika'nın müttefiki. Çünkü İsrail dünya medyasında hakimiyet sahibi.
Onların ise sadece uğurlarında ölebilecekleri bir vatanları, utançları, bombalara sarıp havaya uçurdukları bedenleri var.
Onlar gündeme sadece "intihar eylemleri" ile geliyor.
İsrail'in egemenliğindeki dünya medyası onları başarıyla "terörist" ilan ediyor. Onlar, eğitilmesi, işgal edilmesi gereken yeni "vahşiler."
Bölgemizin en büyük terör gücü İsrail, cinayetlerine bir yenisini daha ekledi ve Hamas'ın yeni liderini de öldürdü.
Büyük ortağı Bush yönetimi, bu olayı da kıytırık bir açıklamayla geçiştirdi. Çünkü Başkan Bush'un son haçlı seferinde İsrail'e ihtiyacı var.
İsrail, Filistinliler'e beyazların Afrikalılar'a davrandığı gibi davranmakta özgür. İstediği gibi aşağılayabilir, istediği evi yıkabilir, istediği insanları cezae- vine koyabilir ve istediği zaman başlarına füze yağdırıp öldürebilir. Erkeklerini işsizliğe, çocuklarını açlığa mahkum edebilir.
Çünkü Filistin yeni çağın Afrikası.
Çünkü orada hak, hukuk yok. Sadece kaba güç, işgal, utanmazlık var.
Beyaz adam Güney Amerika ve Afrika'ya "vahşi"leri ehlileştirmek, uygarlaştırmak maskesi altında gitmişti. Sonuçta, Güney Amerika ve çevre adalarda insan neslini tüketti. Onunla yetinmedi, emek ihtiyacını karşılamak için Afrika'ya el attı. Bu kıtayı da bugün içinde bulunduğu noktaya getirdi.
Her yeri utanmazca sömürdü.
Şimdi yeni vahşi Ortadoğu halkları.
Uygar dünya onları ehlileştirmek adına öldürmek, topraklarından sürmekte kararlı. Bizler de bu oyunun figüranlarıyız. Tank projesi, su projesi, ortak tatbikat projesiyle İsrail'in yanında duruyor, Filistinliler'in sırtını sıvazlayıp geçiyoruz.
İsrail, Amerika'nın desteğiyle Filistinliler'le alay ediyor.
Başbakan Şaron, Gazze'den tek yanlı çekileceğini açıklarken Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini koruyacağını bildiriyor. Bu açıklamasını da Beyaz Saray'da, yakın dostu Bush'la yapıyor.
İsrail'in uluslararası hukuka aykırı biçimde elinde tuttuğu Batı Şeria ve Gazze'de 200 binden fazla Yahudi yaşıyor.
Batı Şeria'daki yasadışı Yahudi yerleşim merkezleri, bu bölge toprağının yüzde 10'unu oluşturuyor. Bu da yetmezmiş gibi, İsrail her yerleşim birimi ile askeri üssün 70 ile 500 metrelik bölümünü "Yasak Bölge" ilan ediyor.
İşgal altındaki topraklarda Filistin arazilerine el koymak için her türlü hukuki hileye başvuruyor. Filistinlileri iyice açlığa mahkum etmek için tarlalarını yerlebir ediyor.
Yasadışı işgali desteklemek ve korumak için her yıl yüz milyonlarca dolar harcıyor.
İsrail'in şimdiki Başbakanı Şaron, 1977'de daha Begin'in Tarım Bakanı iken "Yüzyılın sonunda bir İsrail vizyonu" ilan etmişti. Bu vizyon işgal altındaki topraklara 2 milyon Yahudi'nin yerleşmesini öngörüyordu.
Arkasına Washington'un desteğini alan Şaron bu hayalini gerçekleştirmek için en büyük adımı attı.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi Filistin'de şekilleniyor. Milyonlarca Filistinli'nin aşağılanması, sürülmesi, açlığa mahkum edilmesi pahasına. Bush kendine yeni Kitle İmha Silahları yaratıyor.