|
|
Uçak sanayiinin önemi...
Havacılık endüstrisi, yüksek teknoloji ve vasıflı unsurlar kullanarak yine en ileri teknolojik seviyedeki ürünü ortaya koyan bir üretim kolu... Tabiatı gereği, başka ürünlerin sağlayamayacağı kadar yüksek katma değer sağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu ilk yıllardan beri, Atatürk'ün işaret ettiği hedef doğrultusunda bu sektöre gözlerini çevirmiş olmasına rağmen havacılığa tutku ölçüsünde gönül vermiş çok sayıda öncü ve girişimcinin başlattığı çok sayıda proje, ne yazık ki, çeşitli sebeplerle devamlılık gösterememiştir. Daha dünya havacılık endüstrisi emekleme dönemindeyken Ye- şilköy'de, Nuri Demirağ'ın kurmuş olduğu ilk uçak fabrikası ve NU36 uçağı; Kayseri Tayyare Fabrikası'nda üretilen uçaklar ve Türk Hava Kurumu'nun Etimesgut'ta 1956'ya kadar sürdürdüğü çeşitli tipteki uçakların üretiminin sürdürülememesinin hikayeleri, nedense bu konuyla ilgilenenlerin hep yüreklerini burkmuştur. Yabancı, ithal ürünlere olan hayranlığımız ve "Biz kaliteli ürün üretemeyiz!" diyen zihniyetimiz, havacılık sektörüne zarar vermiştir. Yüksek teknoloji üreten bir toplum olmamızı istemeyen dış güçler ise ürünlerini özellikle ucuz vererek, yerli sanayiimizi öldürmek için zemin hazırlamışlardır. Halbuki ithal ürün hiç bir zaman ucuz değildir. Bedeli işsizlik, vasıflı insan kaynağının daha yavaş gelişmesi, refahın gecikmesi olarak ödenir. Çalışacak olan her tezgah, Türkiye'nin mutlak yararınadır. Bu açılardan, Eskişehir 1. Hava İkmal ve Bakım Merkezi'nde hazırlanan, Yunus isimli eğitim uçağının üretim projesinin rafa kaldırılmış olması, bizi mutsuz etmektedir. Bu karar kim tarafından, ne sebeple alınmıştır? Bu aşamada bunu bilmemekle birlikte yukarıda anlattığımız çerçevede, bir uçak üretimi projesinden vazgeçilmiş olması yanlış olmalıdır. Çünkü elimizde TAI ve TEI gibi Sivil ve Hava İkmal Bakım Merkezleri gibi askeri, en yüksek teknolojik altyapıya sahip tesisler ve buralarda görev yapan ve vasıfları, eğitimleri ve becerileri açısından ABD ve AB ülkelerindeki benzerlerinden aşağı olmayan mükemmel bir insan malzemesi vardır. Modern dünyanın diyalektiği; üretim, rekabet ve satış üzerine kurulmuştur. Karar verme mekanizmasındaki asker veya sivil yöneticilerin, bu konuyu bir kez daha düşünmelerinde fayda vardır. Sonuçta askeri eğitim uçağı gereksinimiz varsa bu uçağı dışarıdan almamalıyız. Nasıl yabancılar kendi yerli sanayilerini kayırıyorlarsa, biz de kendi sanayiimizi korumalı ve geliştirmeliyiz. CENGİZ ÖZDER
|