Final isteriz
Parma İtalya'da şu anda beşinci sırada. Hani Avrupa'nın üç büyük liginden biri olan, hatta bazı otoritelerin gözünde en iyi liginde. Dün akşam sahada yine mükemmel bir Gençlerbirliği vardı. Ve Gençlerbirliği, Parma karşısında iki maçta da İtalya Ligi'nin üzerinde futbol oynadı. İstediğinde neler yapabileceğini gösterdi. Gençler dün akşam rahattı, çünkü skor avantajı kendisindeydi. Rakibinin üzerine gelmesini bekleyip Youla, Ali Tandoğan ve Serkan ile ani bindirmeler yaptı. Skor 3-0 ama inanın bu bir sürpriz değil. Gençlerbirliği maçın mutlak favorisiydi, favori olan da kazandı. Maçın kırılma noktası, hakem Eric Poulat'ın Frey'e gösterdiği kırmızı kart ve verdiği penaltı. Poulat, Frey'i 31. dakikada atmalıydı. Ancak Youla'ya 34. dakikada yapılan hareket kesinlikle ceza alanı dışında. Yani 31. dakikada hem kırmızı kart hem penaltı vardı, 34. dakikada ise sadece kırmızı kart. Poulat, ilk pozisyonda Parma, ikincisinde Gençlerbirliği lehine hata yaptı. Rakibin 10 kişi kalması ve Gençler'in 1-0 öne geçmesi işi bitirdi. Maçın üç kahramanı var bana göre. İlki Youla. Bence Türkiye'nin en süratli forveti. İnanılmaz bir hıza sahip. Parma defansı onunla uğraşırken neye uğradığını şaşırdı. Bir penaltı yaptırdı. Ama bir de son vuruşları düzgün olsa keşke! Kaleye en çok şut çeken oyuncusuydu. Ama üç şutu da kaleyi bulmadı. İkincisi Serkan. Bir baktık savunmada, bir baktık hücumda. Tam bir enerji deposu. Üçüncüsü Ali Tandoğan. Maç boyu sağdan öyle isabetli ortalar yaptı ki, bunlardan birinin gol olmaması beceriksizlik. Emeğinin karşılığını son saniye golüyle aldı. Bir parantez de Filip Daems'e açmalıyız. Türkiye'en iyi sol kanat oyuncularından biri. Ancak bu maçta tam 8 faul yaptı. Öncelikli görevi rakibi durdurmaktı. Bize bu mutluluğu yaşatanlara binlerce kez teşekkürler. Ama bu bizi kesmez, devamını isteriz, hatta final isteriz!
|