| |
|
|
Saygı da yok!..
Lütfi Kırdar ile Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu arasında bir dar yol var.. İki şerit.. Biri gider, biri gelir. Az ilerde de Cemal Reşit Rey.. Bu üç salonun birinde bir gece oldu mu, ki bazen ikisinde, üçünde birden oluyor, bu yolda trafik adım adım işler. İki yönden arabalar sıraya girip yığıldı mı, artık akış için o arabaları kullananların özenli, saygılı ve sabırlı olmaları gerekir. Çünkü ufacık bir ihmal, trafiği kilitler.. Şimdi Lütfi Kırdar'a gidiyoruz.. Hilton'un arka kapısından itibaren kuyruk olmuşuz, ağır ağır ilerliyoruz.. Solumuz geliş yolu, o ara boş.. Birden bu şeritte iki araba gördüm. İki sabırsız ve saygısız.. Herkes kuyrukta.. Çünkü onlar koyun, onlar eşek.. Bunlar asil.. Bunlar uyanık.. Geliş yoluna dalıp öne geçecekler. 34 N 1295!.. 34 FCY 56!.. Geldiler bizim hizamızda takıldılar.. Çünkü karşıdan gelenler var.. O sıra da kuyruk.. İleri gitmeleri söz konusu değil. Ayıp ettiler.. Hak gasp ettiler.. Geri gitmeleri lazım değil mi, özür dileyerek.. Hayır.. Önce dakikalarca öyle durup, trafiği düğüm ettiler.. Sonra sağa saldırıp, arabalarını sağda sıralarına saygılı, ağır ağır gidenlerin üzerine sürdüler ki, kendilerine yer verilsin.. Bu satırları okurken yüzleri kızarıyor mu bilmiyorum.. Ama öyle bir yetenekleri olsa zaten bunları yapabilirler miydi?.
|