|
|
|
|
Çocukluk hayalim dansözlüktü
Deniz Arcak sekiz yıllık suskunluktan sonra "Kıpır Kıpır" albümüyle hayranlarıyla buluştu
Farklı ses rengi ve yorumuyla tanınan Deniz Arcak, yeni albümünde ünlü müzisyenlerle çalıştı. Fuat Güner'in prodüktörlüğünü yaptığı "Kıpır Kıpır"da Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Sezen Aksu ve Zeynep Talu'nun söz ve müzikleri de yer alıyor. Genç şarkıcı çalışmaları sekiz yıla yayılan albümü hakkında "Sabrettim ve ideallerim için bekledim" diyor. Şarkıcılığın hayalindeki meslek olduğunu söyleyen Arcak, "Şarkı söylemek bir içgüdü. Asla vazgeçemeyeceğim bir şey" diyor.
*** İdeallerim için bekledim
Tam sekiz yıl aradan sonra yeni albümü "Kıpır kıpır"la hayranlarının karşısına çıkan şarkıcı Deniz Arcak 'Hayatta popçu olmam' derken kendini bir anda popçu olarak bulduğunu söylüyor
Deniz Arcak'ı hepimiz, 90'lı yılların başında şarkılarının dışında farklı ses rengi ve yorumuyla tanıdık. Pop müzik fırtınasında o da yerini almıştı. Ancak yaptığı üç güzel albümle kendisini diğerlerinden ayırmayı bildi ve söylediği şarkılar hep hafızalarda kaldı. 1996 yılında yaptığı son albümden sonra sesi soluğu çıkmayan Deniz Arcak, bugünlerde müzik marketlerde yerini alan yeni albümü "Kıpır kıpır" ile yeniden karşımıza çıktı. Sekiz yıl aradan sonra suskunluğunu bozan Arcak'ın albümünün prodüktörlüğünü Fuat Güner üstlenmiş. Albümde Fuat Güner dışında Mazhar Alanson, Özkan Uğur, Sezen Aksu, Şehrazat ve Zeynep Talu'nun söz ve müzikleri bulunuyor. Arcak, sekiz yıl boyunca neler yaptığını ve yeni albümünü anlattı....
* Yeni bir albüm için niye 8 yıl beklediniz? Aslında ben oturup sekiz sene ara vereyim demedim. Böyle olacağı varmış. Bundan sekiz sene önce Fuat Güner ile konuşmuştum 'Bana albüm yapar mısın' diye. Çok seviyordum MFÖ'yü. Fuat abinin müziğe bakışına hayrandım. O da 'yaparım' dedi. Yedi yıl önce ufak tefek çalışmalara başladık. Son beş yıldır da daha hızlı bir tempoyla çalıştık. Ben de sabredip bekledim. Sıkıştıralım istemedik. Stüdyoda kayıtların silinmesi gibi pek çok aksilik de birbirini izledi üstelik.
* Evlendikten sonra bu işlerden elinizi ayağınızı çekmeye karar verdiğinizi düşündü çoğu insan? Yok öyle bir şey. Evlendim ve boşandım zaten. İki albümüm de evlendikten sonra çıkmıştı.
* 90'ların başında ünlenen pop sanatçılarından farklı bir duruşunuz vardı. Bu piyasada bulunmak istemediğiniz için mi uzak kaldınız müzikten? Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Her kişi hayatı başka türlü yaşar. Ben olduğumdan farklı görünmeyi başaran bir insan olamadım hiçbir zaman. İnsanlarda en sevdiğim özellik doğallık. Nasıl hissediyorsam öyle yaşamayı tercih ettim.
* Ses olarak da sizinle birlikte piyasaya çıkan pek çok şarkıcıdan çok üstündünüz. 'Bir süre sonra müziği bırakır' denilen insanlar devam etti siz bıraktınız! Bırakmadım. Ben ideallerim uğruna beklemeyi tercih ettim. Bana düşen sabretmekti. Çünkü MFÖ gibi müzik tarihine geçmiş bir gruptan Fuat Güner ile çalışma yaptım. Çocukluğumdan beri hayran olduğum insanlarla çalışmak için beklemeyi tercih ettim. Bazen umutsuzluklara kapıldığım oldu tabi. Ama hayatta en çok istediğim şeylerden birini yapmıştım ve 'Artık ölsem de gam yemem' dediğim çok oldu.
* İlk üç albümde yaptıklarınız içinize sinmemiş miydi? Hepsini çok severek yaptım. Ama insan değişen ve gelişen bir varlık. Beni albüm satışları değil daha çok şarkı söylemek ilgilendiriyordu.
* İlk üç albümle bu albüm arasında müzikal anlamda ne tür farklar var? Hata buluyor musunuz ilk albümlerde? Her albümde çok beğendiğim şarkılar oldu. O zamanın şartlarına göre çok iyi işler yaptık, güzel işler çıkarttık. Ama bu albüm çok farklı. Çok güvendiğim, inandığım Türkiye tarafından tescillenmiş birilerinin eli altında çalıştım. Müzikal anlamda mutlaka bir gelişme vardır.
* Bir röportajda şarkıcılığın amelelik olduğunu söylemiştiniz? Şarkıcılık, tiyatroculuk, sanatla uğraşmak ameleliktir demek istedim. Çünkü ciddi anlamda vücudunuzla çalışırsınız. Normalde çok terlemem ama sahneye çıktığım zaman beni sıksanız bir küvet doldurabilirsiniz. Anlımızın teriyle bir iş yapmaya çalışıyoruz. Siz bir yere turneye çıkar ve bir yıldız gibi görülürsünüz. Ama arkada içmek için su bile bulamazsınız bazen. Ama siz süslenir püslenir ve bir kraliçe edasında sahneye çıkarsınız.
* Peki idealinizdeki meslek bu mu? Şarkı söylemek benim idealimdeki meslek. Şarkı söylemek bir içgüdü gibi geliyor. Vazgeçemeyeceğim bir şey. Sahne sanatlarının hepsinden inanılmaz bir eğlence ve zevk duyuyorum aslında. Hedefim sahnede olmak. Tiyatro, müzik birleşimi bir meslek, örneğin müzikal olabilir.
* Popülerdiniz. Sonra unutturdunuz kendinizi. Aslında bir yandan daha özgür hissediyorsunuz. Ama çocukluğumudan beri bizim mahallede beni tanımayan yoktu zaten. Herkesle selamlaşır ve şakalaşırım. Herkesle bu tarz bir diyalog zaten alışık olduğumu bir şeydi ve değişmedi de?
* Çocukken de şarkıcı mı olmak isterdiniz? Bana böyle bir soru sorulduğunda "Dansöz olmak ya da çok sevilmek istiyorum" derdim.
* Parasal anlamda bir kaygınız olmasa pop mu söylerdiniz yoksa caz ve blues mu? Türkiye'de 'hayatta popçu olmam' derdim ama sonra kendimi popçu olarak buldum. Onun için bilemiyorum. Caz ve blues söylemek isterdim tabi. Ama popla daha çok insana ulaşıyorsunuz. Eskiden caz ve blues söylerken sesim daha çok hoşuma gidiyordu. Ama şimdi bu albümü dinlerken en az o caz ve blues söylerken aldığım keyif kadar keyif alıyorum sesimden. Kendimi kısıtlamak ve bir yere saplanıp kalmak istemiyorum. Belki şimdi kendime daha çok hitap edecek farklı bir şey bulacağım.
* Evde kimleri dinlersiniz? Eric Clapton, Anny Lennox, Chicago... Son zamanlarda Kutsi Ergüner, MFÖ, Macy Gray. Yeni çıkan popçu arkadaşlarımı da beğeniyorum. Nil Karaibrahimgil, Emre Altuğ, Sertab Erener, Şebnem Ferah'ı çok beğeniyorum.
* Yalnızken neler mırıldanırsınız? Abuk sabuk şeyler olabiliyor. Kendi şarkılarımı da söylerim. Eskiden söylemezdim.
Aynur Erdem
|
|
|
|
|
|
|
|
|