|
|
O bir sanayi imparatoruydu
Ölümüyle Türkiye'yi sarsan Sakıp Sabancı sağlığındaki dezavantajlarına rağmen Türkiye'de ortalama insan ömrünü tamamlamayı başardı, 71 yaşında hayata veda etti. *Talihsizlikler onu lise yıllarında yakaladı. Üç yıl üst üste ağır zatürre geçirdi. Sağlık sorunları nedeniyle okulu terketmek zorunda kaldı. Bilgim, bu zatürreden dolayı kalp romatizmasına yakalandığı ve daha ileriki yaşlarında kalp kapakçıklarında sorun ortaya çıkardığı yönünde. Bu nedenle iki kez kalp ameliyatı oldu. * Kader evliliğinde de ağlarını ördü. Yakın akraba evliliği bir çocuğunun özürlü doğmasına neden oldu. Bu aynı zamanda özürlülere karşı daha hassas olmasını ve özürlülerin yaşamlarını kolaylaştıran projeleri hayata geçirmesini sağladı. * Hayır işleri bununla sınırlı değil. Yaptırdığı okullar, yurtlar, ve hastanelerin sayısı Türkiye'de 118'e ulaştı. Hayır işlerini de bir vakıf altında, Vaksa'da kurumlaştırdı. * Sabancı kendi yaşamını da şeffaflaştırdı. Evini müzaye döndürdü. Kendi yaşamını, deneyimlerini, görüşlerini kitaplaştırdı. 71 yıllık ömrüne 14 kitap yazmayı da sığdırdı. * Sabancı, Kayseri aksanıyla somutlaştırdığı yerel kalmışlığına karşılık, iş yapmada küreselliğin tüm gereklerini yapabilmiş bir sanayici. Sabancı şirketlerini dünyanın önde gelen 17 kuruluşuyla evlendirdi. Büyük çoğunluğu yüzde 50 yüzde 50 ortaklıkla kurdu ve bütün yabancı evliliklerinin sonuna "Sa" damgasını ekledi. * Sakıp Sabancı, grubunu bölgesel bir şirket olarak devraldı ve 38 yıllık başkanlığı döneminde Türkiye'nin en büyük iki grubundan biri haline getirdi. Yerel kalmayı başarırken kurduğu yabancı ortaklıklarla 4 kıtaya yayılmış 16 fabrikasıyla 74 şirketi ve 11.6 milyar dolarlık cirosuyla 39 bin çalışanıyla dünya sanayicisi oldu. * Ortaya attığı görüşler, cesur ve yerinde çıkışlar, kurduğu dostluklar ve dostça yaklaşımları ile iş dünyasının çimentosu ve öncüsü oldu. Alışılmamışı yaptı, alışılmayanı söyledi. Coşkuyla söyledi, coşku yarattı. Yaptıklarıyla ve söylemiyle ekonomiye damgasını vurdu. Üretimi ve sanayiciliği övdü, yüceltti. Hayat felsefesini ve söylemini "üretim, üretim, yine üretim" üzerine kurdu. * Sağlıktaki handikaplarına rağmen yaşadı, yaşattı ve bir sanayi imparatorluğu yarattı. Yerelliği küreselleşmeyle bütünleştirdi. Örnek oldu. Türkiye'de onu bağrına bastı, ölümsüz kıldı. * Sonuç "Herkese kendine ait olan verilir" Latin Atasözü
|