Kamelyalı Kadın'ın öyküsü
Geçen perşembe akşamı, eşim ve arkadaşlarımla "La Travita" operasını izledim. Müziği soylu, izlenmesi kolay, duygusal bir opera. Guisseppe Verdi'nin, üstün yapıtlarından "La Traviata" yazıldığı tarihten itibaren beğenilmiş ve kısa sürede en iyi operalar arasındaki yerini almıştı. 19. yüzyıla "Romantik Çağ" demek mümkün. Duygusallığın ön planda olduğu sayısız şiir ve roman yazılmış, müzik başyapıtları bestelenmiş, ışıltılı operalar bestelenmiştir. Üç Silahşörler'in yaratıcısı Alexander Dumas Pere'nin oğlu Alexander Dumas Fils tarafından yazılan "Kamelyalı Kadın" adlı romandan konusunu almıştır, La Traviata...
Paris'in en eski mezarlıklarından "Montmartre"da pembe seramikten kamelyalarla süslü ve üzerinde daima taze çiçekler bulunan bir mezar vardır. Aşıkların uğrak yeri olan bu mezarda; bir roman, bir oyun ve bir operaya konu olan, henüz 23 yaşındayken ölmüş Alfonsine Plessis yatmaktadır 150 yıldır, yani "Kamelyalı Kadın" 1824-1847. Alexandre Dumas Fils'in gerçek yaşamda aşık olup kısa bir beraberlik yaşadığı bu genç kadın anısına yazdığı "Kamelyalı Kadın"ı okuyan Verdi, çok etkilenir ve eseri çok kısa bir sürede besteler (1853).
Verdi'nin konuyu ilginç bulmasının nedeni çağdaş bir konuyu operaya aktarmakla yapacağı yeniliktir. Sonra operaya uygun düşecek bir kontrast vardır konu içerisinde: Hafifmeşrep kabul edilen bir kadının başka bir kadının aşkını kurtarmak için kendi aşkını feda etmekle yaptığı soylu davranış. O güne dek böyle bir konu operaya aktarılmamıştır. Romandaki Marguerite Gautier operada Violetta Valery adını alır. Son derece soylu görünen çok güzel bir kadındır Violetta. Döneminde "Demi- Mondain" (bir tür metres) tabir edilen bir sınıfa mensuptur. Vereme yakalanmıştır ve çok yaşamayacağını bilir. Evindeki bir davette bir arkadaşının beraberinde gelen Alfredo Germont adlı gençle tanışır. Birbirlerine aşık olurlar. Alfredo öğrencidir ve parası yoktur. Birlikte Paris'i terk edip kırda bir eve yerleşirler. Dedikodular Alfredo'nun ailesini yıpratmaktadır. Baba Germont ailesi adına Violetta'dan bu ilişkiyi bitirmesini ister. Bu fedakarlık, Violetta'nın acı sonunu çabuklaştırır...
Orkestrayı İtalyan Şef Antonio Pirolli yönetiyor. Eseri sahneye İtalyan yönetmen Beppe de Tomasi koymuş. Dekorları da aynı sanatçı üstlenmiş. Eserde Violetta'yı, dünyanın en önemli sahnelerinde solist olarak seslendiren Fiorella BURATA, Alfredo Germont rolünü de yurtdışında da başarılı performanslar sergileyen tenor Bülent Bezdüz seslendiriyor. Rigoletto, Il Travatore ve La Traviata'yı aynı dönemde bestelemiş Guiseppe Verdi. 3 değişik konuda 3 başyapıt yaratmış Verdi, müziğiyle henüz birliğini kuramamış İtalyan küçük-devletlerinin biraraya gelmesine yardımcı olmuştur. Violetta'nın operanın sonunda ölmesi, İtalya'yı gözyaşına boğmuş, operanın dışında roman ve tiyatro oyunu da büyük ilgi toplamıştır.
*** İstanbul ve Ankara sahnelerinde bu sezon da çok sayıda opera sahnelendi. Kadro sıkıntısı, orkestranın her seferinde belini büktü. Koro, hiçbir temsilde istenen sayıda olamadı. Hastalıklar bunun üzerine geldi. Buna AKM'nin akustik sorunlarını da eklemeliyiz. Ama her şeye rağmen ortaya böylesine başarıyla sergilenen eserler çıkartabiliyorsa, emeği geçen herkesi kutlamak gerekir. La Traviata'yı görün. Verdi'nin erişilmez müziğini dinleyin. Mutlu olacaksınız.
|