Özel sektör içeriden aldığı kadar yurtdışından da borç alıyor
Önceki gün açıklanan 2003 yılına ait dış borç istatistikleri, özel sektörün dış borç artışının devam ettiğini, yurtiçi bankalardan kullanılan kredinin yüzde 92'sine, 37 milyar 839 milyon dolarlık dış borç stoku bulunduğunu ortaya koydu. Bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi, 2003 yılında finans kesimi hariç özel sektörün dış borcu 34.0 milyar dolardan 37.8 milyar dolara çıktı. Bir yılda 3 milyar 836 milyon dolar arttı. Yüzde 11.2'lik artış toplam dış borç stokunun yüzde 12.4'lük artışı ile paralel. Ancak Hazine tarafından dış borçların ayrıntılı biçimde yayımlanmaya başladığı 1996 yılına göre yapılan bir karşılaştırma, reel kesimin yani sanayi ve ticaret sektörünün yurtiçi bankalardan kredi kullanmaktan daha çok yurtdışından kredi kullandığını gösteriyor. *Dış borç-kredi ilişkisi- 1996 yılında 35.1 milyar dolarlık kredi stokuna karşılık reel sektörün dış borçlanması bunun yüzde 43'ü düzeyinde 15.0 milyar dolardı. 2001 yılında devalüasyonun ve batan kredilerin, bankaların kredi vermeyi durdurmasının da etkisiyle yurtiçi kredi stoku 27.2 milyar dolara inerken, yurtdışından borçlanma 30.3 milyar dolara çıktı. 2002 yılında ise ara daha da açıldı ve yurtdışından finansal kesim hariç özel sektörün borç stoku 34.0 milyar dolara yükselerek yurtiçi kredilerin yüzde 141'i düzeyine çıktı. Yurtiçi krediler 24.1 milyar dolarda kaldı. 2003 yılında aradaki fark yurtiçi krediler lehine kayboldu. 41.0 milyar dolarlık krediye karşılık yurtdışından borçlanma 37.8 milyar dolara yükseldi. *150 milyar $'lık çark- Özel sektörün dış borcu 7 yıl önce yani 1996 yılına göre yüzde 151, kredi stoku ise sadece yüzde 17 arttı. Reel sektörün borcu, toplam 147.3 milyar dolarlık dış borcun dörtte birini oluşturuyor. Reel kesimin dış borcuna finansal sektörün borcu eklendiğinde 52.6 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşılıyor ve bu da toplam dış borcun yüzde 36'sına varıyor. Banka dışı kesimin gerek yurtiçi gerekse yurtdışından kullandığı borçların toplamında ise daha ılımlı bir artış var. Reel kesimin yurtiçi artı yurtdışı borçlanma miktarı 7 yıl önce 50.1 milyar dolarken 2003 yılında bu rakam yüzde 57'lik artışla 78.9 milyar dolara çıktı. Reel kesimin öz sermayesine ilave olarak resmi verilere yansıdığı kadarıyla 60-70 milyar dolarlık bir borçlanmayla çarklarını çevirdiği görülüyor. Sanayide borçlar ile özkaynakların birbirine denk geldiği dikkate alınırsa ortaya 150 milyar dolarlık bir finansman toblosu çıkar. *Aracılık maliyeti yüksek- Reel kesimi kredi kullanmada daha çok yurtdışına yönelten faktör ise yurtiçinde bankaların aracılık maliyetlerinin yüksekliği. BBDK'nın yaptığı çalışmaya göre, tasarruf sahibine yüzde 37 net faiz verilerek toplanan mevduat ancak yüzde 56 faizle krediye dönüştürülebiliyor. O da banka komisyonu olmadan. Yuriçinde kredi kullanımını sırınlayan en önemli faktör bu. Türkiye IMF ile de mutabık kalarak zaman içinde aracılık maliyetlerini düşürmeye karar verdi. *İyi yoldayız- Yapılan çalışma çerçevesinde damga vergisinin kaldırılması bunlardan biriydi. Önceki gün Devlet Bakanı Ali Babacan yüzde 3 olarak uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun yıl ortasından itibaren sıfırlanacağını açıkladı.Yani aracılık maliyetleri birer birer indiriliyor. Bunlar olumlu gelişmeler. Kredi piyasasının etkin çalışabilmesi için henüz iyi bir noktada değiliz. Ama iyi yoldayız. Bunun devamını getirmemiz de, hem Türk şirketlerinin gereksiz yere yurtdışı finansal sistemi kullanmalarını ve onlara para kazandırmalarını önler, hem de çok ihtiyacımız olan mali sistemi büyütür. *Sonuç- "Arpa verilmeyen at, kamçı zoru ile yürümez" Türk Atasözü