'1 milyar insanı giydirme hayali gerçek olur mu?
İtalya'da butik işleten Türkler'in ve sık sık İtalya'ya seyahat edenlerin yalancısıyım. Öğrendik ki Milano ya da Roma gibi İtalya'nın tanınmış kentlerine giden Türkler'in ortalama kredi kartı harcaması 40 bin euro civarında oluyormuş. Türkler'in yaptığı harcama miktarı küçümsenecek gibi değil ama İtalya'da dünyanın başka köşelerinde olduğu gibi gözünüze en çok yine çekik gözlülerin alışveriş çantaları çarpıyor. Louis Vitton markasına ait çantaların satıldığı mağazaların önünde Japonlar'ın yaptığı kalabalığı mutlaka duymuşsunuzdur. Dünya kentlerine akın eden turistler milyarlarca dolarlık da alışverişe imza atıyor. Bu şu günlerde oluyor. Yani tüm dünyayı bir Çin korkusunun da sardığı günlerde. Tam neden Türkler alışveriş için hala deli gibi yurtdışını tercih ediyor diye düşünürken, dün Tüm Tekstil ve Hammadde İthalatçıları Derneği (TUTHİD) tarafından çıkarılan İpekyolu isimli derginin ilk sayısında GSD eski başkanı Nur Ger'in sözleri dikkatimi çekti. Nur Ger, her yıl İtalya'yı ziyaret eden 15-20 milyon turistin bir ihracat hacmi kadar satın alma yaptığına dikkat çekiyordu. Peki o zaman Çin'e karşı henüz doğru dürüst bir strateji geliştirmeyen Türkiye, Avrupa kentlerinin yaptığını, yani alışverişte bir cazibe merkezi olmayı nasıl başarabilirdi? Türkiye de turistlerin yüz milyonlarca dolarlık alışveriş yapacağı bir ülkeye dönüşmeli artık. Peki nasıl? Nur Ger'in bu konuda ilginç fikirleri var: İtalya'nın yaptığını biz de yaparız! "Şu anda yerimiz vazgeçilmez noktada. Üstelik bu sektör 20 yıldır kendisine yatırım yaptı. Yaşı genç. AB'de gerek tekstil, gerekse konfeksiyon yok mu olmuş? Konfeksiyonu, evet, yok olmuş. Ama 1950 yıllarını başlangıç referansı diye alırsak 2000'li yıllardayız. Markaları kalmış, yaratıcılığı kalmış, moda dünyasındaki hakimiyeti kalmış ve bir de çok kaliteli ürünleri içerde kendisi üretir, satar olmuş. İtalya'nın Fransa'nın geldiği nokta bizim ortak hedefimiz. Biz bunun çok yakınına gelmişiz, hatta üzülerek söylemeliyim ki bir fırsatı da tepmişiz; o da Laleli adı altında gözüken rakamları net olmayan ancak ayağımıza kadar gelmiş olan bir hazır müşteri kitlesini de oldukça hor görmüşüz. Biz bunu başarabilirsek, içerde, gelen insana da hizmet edecek şekilde bu kabiliyetin ne kadar büyük olduğunu görürüz. Mecburuz rekabette onlarla atbaşı gitmeye... Bunun adını perakende satış noktasından yer almak koyalım, işe içerden başlayalım." Gözünüzü kapatın... Bir dönem Giyim Sanayici Derneği'nin başkanlığını yapan ve Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne geçiş sürecinde başarılı çalışmalara da imza atan Nur Ger, son seçimlerde CHP'den milletvekili adayı olmuştu. Ancak ne yazık ki çok arka sıralara yerleştirilince seçilememişti. Bence büyük kayıp. Nur Ger, bu ülkenin sürekli çalışan, fikir üreten insanlarından biri. En azından onun bu konudaki fikirlerini ciddiye almakta yarar var. Nur Ger söylüyor, biz de inanıyoruz. "Bir an gözümüzü kapatalım ve Türkiye'nin çevresiyle ilişkilerini düşünelim... Önümüzdeki 30 sene içinde hepinizi giydireceğim demektir. Çünkü bugünkü bilgi birikimi zaten o. 1 milyar insan Rusya, Azerbaycan, Irak, İran, Suriye, Suudi Arabistan, Dubai, Emirlikler ve Türki Cumhuriyetlerle Çin sınırına dayanmak demek. Çin bize gelirken, siz de oraya gidin!"
|