Burunlarından fitil fitil getirmek!
Bazı açıklamaları okuyunca Türkiye'nin geçmiş bankacılık krizinden dersler çıkarmadığı duygusuna kapılıyorum. Kimine göre ekonomik krizi, 3-5 patron bankasını soyduğu için yaşadık. Yerel seçimler yaklaşıyor ya meydanlarda atıp tutma zamanı geldi. Mesela Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Bolu Gerede'de diyor ki: "Banka kurup milletin parasını toplayıp, kendi şirketlerine aktaranlar ya bu parayı verecekler ya da yedi sülalerinin burunlarından fitil fitil getireceğiz" Diyelim ki, adam bankasını soydu. Yedi sülalesinden ne istiyorsunuz? Suçlunun ailesi ve sülalesi ile yakılma, asılma dönemi biteli yüzyıllar oldu. Ama birileri "linç" psikolojisini kaşımayı seviyor. "Suçların şahsiliği" ilkesi de unutuldu. Geçmiş dönemlerde sorumluluk almamış hükümet, hortum edebiyatını gayet güzel kullanıyor. Yalan, yanlış saptamalar yapılıyor. Kimsenin de sesi çıkmıyor. Bankacılık krizinin Hazine'ye maliyeti 44 milyar dolar. Bunun 22 milyar doları (İmar Bankası dahil) özel bankalara ait. Batık banka patronlarından istenen miktar ise 11 milyar dolar. Uzanlar da hesaba katıldığında tutar 16 milyar doları aşıyor. Bakan sanıyor ki patronlar, paraları torbalara doldurup, bir yerlere götürdü, istifledi. Böyle olduğu için de Türkiye battı. Hükümet acımasız kanunlar çıkardığından, şimdi bu paralar geri dönecek! Önce kabul edelim. Ortada dönmeye müsait nakit filan yok! Patronların kendi şirketlerine kullandırdığı ve dönemin yüksek faiz oranlarıyla şişmiş kredi borcu var. Bu kredi borçları geri isteniyor. Patronlar da bu krediyi geri ödeyecek, ödemek zorunda. Kimi patron şirketlerini yaşatarak, kimisi satarak borçlarını yeni baştan yapılandırıyor. Süreç işliyor. Ne dün, ne de bugün bankaların kendi iştirakine kredi kullandırması suç değil. Sadece yasal limitler var. Bankasından kredi kullanlanan bankasını soyuyor ise, niye mevcut bankalar hala kendi iştiraklerine kredi kullandırıyor? Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu artık bazı bilgileri kamuoyu ile paylaşmalı. Hangi patron, naylon şirket kurarak, bankasını soydu? Batık bankalardan kullanılan kredilerin ne kadarı yasal limitler içinde gerçekleşti? Kullandırılan krediler için kim yeterli teminat almadı? Banka batıran patronlardan istenen 11 milyar doların (İmar hariç) ne kadarı faiz yükü. Siyasetci ise önce şu sorunun yanıtını vermeli: Batık banka patronlarından 44 milyar dolar değil de neden sadece 16 milyar dolar isteniyor? Geri kalan bölümünü kimden isteyeceğiz? İşin ilginç yanı, 16 milyar dolar dolarlık alacağın yaklaşık 5.5 milyar doları Uzan Ailesi'ne ait. Bu alacak karşılığında Telsim gibi değerli bir şirket ve devlete geçen 11 baraj var. Çukurova Grubu'ndan istenen miktar ise 2.8 milyar dolar. Bu grubun elinde şu an piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaşan Turkcell var. İyi bir ekonomik konjonktürde Turkcell'in yüzde 10'u bile borçları ödemeye yetebilir. Geri kalan yaklaşık 8 milyar dolar ise 20 bankanın sahiplerinden isteniyor ve pek çoğu, borçlarını yeniden yapılandırarak işin içinden çıkabilir. Peki faturanın geri kalanını tahsil etmek için elimizde ne var? Koca bir sıfır. Artık edebiyatı bırakıp, işimize bakmalıyız...
|