|
|
Serbest bölge
Kamuoyunda çok tartışılmadı ama serbest bölgelere yatırım, avantajlı olmaktan çıktı. İlgili kanunda yapılan değişiklikle bu bölgelerde faaliyet gösteren firmalara da geçiş süreci tanındı. Onlar da bazı vergi avantajlarını kaybedecek. Bu karara bakarak özellikle Maliye Bakanlığı'nı eleştirmeye hazırlanıyordum. Hele Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) açıklamasına inanırsanız, hükümeti istifaya bile çağırabilirsiniz. Düşünsenize; Hükümet, geçmişe dönük bir uygulama yaparak, ekonomik yatırım iklimine yeni bir darbe vuruyor. Yatırımcılar, mevcut koşullara bakarak, (gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti var. Resim, harç, gümrük ve kambiyo mükellefiyetleri uygulanmıyor) yatırım yapmış. Önümüzdeki 20 yılı planlamışlar. Hükümet mevcut kanunu değiştirerek firmaların avantajını yok ediyor. BTSO'nun özenle göstermek istemediği resmin diğer parçası, Maliye Bakanlığı'nın önerisiyle gerçekleşen bu yeni düzenlemenin haklı olduğunu gösteriyor. Pek çok mağdur yaratsa bile otorite doğru bir adım atmış. Çünkü Türk yatırımcılar, serbest bölgeleri de kendilerine benzetmişler. Başka bir deyişle serbest bölge, amacına uygun olmaktan çıkmış. Bu tür bölgelerin kuruluş kanununda şu yazılı: "Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak..." Bunun için yatırımcılara, "çalıştırdığınız işçiler için vergi almayacağım, kazançlarınızı vergilendirmeyeceğim" deniliyordu. Beklentiniz, ihracatın artması. Peki ne durumdayız? Kendisini 21 serbest bölgenin en başarılısı ilan eden BTSO'nın açıklamasına göre durum şu: "Türkiye'nin toplam ticaret hacminin yüzde 14'üne denk gelen 16.6 milyar dolar tutarındaki ticaret hacmi ve serbest bölgelerde yaratılan 35 bin kişilik istihdam." Diyorsunuz ki; Ne güzel, ticaret hacmi patlamış. Maksat hasıl olmuş. Peki hükümet neden olumlu gelişmeyi durdurmaya çalışıyor ki? Kamuoyunu aydınlatalım diyerek açıklaması, soruya yanıt vermiyor. Maliye Bakanlığı kaynaklarına başvurduğunuzda imtiyazlı bölgelerin amacı dışında kullanıldığını gösteriyor: İşte özet açıklamaları: "Bu bölgelerde önemli bir üretim kapasitesi yaratılamadı. Yabancı sermayeyi çekmek konusunda başarılı olamadılar. Bölgelere tanınan vergi avantajları, Türk vergi sistemine zarar vermeye başladı. Bu bölgeler, Türkiye'deki şirketlere haksız rekabet ortamı yaratıyor." Rakamlar bu gerçeği teyit ediyor. Serbest bölgelerdeki toplam ihracatın yüzde 73'ü yine Türkiye'ye yapılıyormuş. Sadece yüzde 27'si gerçek ihracat. Meğer 'biz eleştirelim' diye bilgilendirilirken, otorite doğru bir iş yapıyormuş.
|