77 milyar dolar komedisi...
Geçen hafta bazı gazetelerde ANKA mahreciyle bir haber-yorum yayınlandı. "77 milyar dolarlık fatura" Başlık buydu... Spot ise şöyleydi: "İmar Bankası'da dahil batık bankaların faturası 55 milyar dolar oldu. Kamu bankalarına aktarılan 22 milyar dolarla birlikte bankacılık krizinin toplam maliyeti 77 milyar dolar." Batık bankalara yönelik abartılı yaklaşımlardan kim, neden ve nasıl fayda sağlar bilemem ama bu haberde sap ile saman karıştırılmış, elma ile armut toplanmış. Haber yanlış. Umuyordum ki, Türk halkına çıkan faturayı gün ve gün izleyen Hazine, BDDK, TMSF açıklama yapacak, rakamları düzeltecek. Ekonomi yazarları "Biz bir şey mi atladık? Düne kadar batık bankaların Hazine'ye faturası 17.2 milyar dolar, İmar Bankası'yla birlikte 23 milyar dolardı. Ne oldu da fatura birden 55 milyar dolar, kamu bankaları ile birlikte 77 milyar dolara çıktı?" diyecekler. Boşuna bekledim: Halbuki yanlışı anlamak için BDDK'nın resmi raporlarını okumak yeterli. (Bakınız: www. bddk.org.tr sitesi. Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı" raporu) Özetleyelim: Batık bankaların devir tarihi itibarıyla Fon'a devir yükümlülüklerinin toplamı 32 milyar dolar. Bu miktarın 26 milyar doları mevduat. Diğerleri ise bilanço dışı yükümlülük. (Yatırım fonları, yurtdışı taahhütleri gibi..) Sizce fatura bu mu? Elbette değil. Çünkü bu yükümlülüğün karşılığında, bankaların nakitleri, duran ve hareketli varlıkları var. Topluma çıkan faturanın miktarını belirleyen ana unsur, bankaların zararı. Devir tarihi itibarıyla batık bankaların toplam zararı 17.2 milyar dolar. Bu para batık bankalara konulduğunda bilanço dengesi sağlıklı hale gelecek. Nitekim, bu yüzden, batık bankaların içine 17.2 milyar dolarlık Hazine kağıdı kondu. Böylece fatura kesilmiş oldu. Bakkal dükkanı örneği ile konuyu basitleştirebiliriz: Devralacağınız bir bakkal dükkanı olduğunu düşünün. Örneğin, bakkalın sütçüye, fırına ve pek çok kişiye 10 lira borcu var. Bu üstleneceğiniz yükümlülük. Karşılığında ise bakkalın aktif varlıkları var, alacak defteri, kasadaki para, rafta ve depoda duran mal gibi. Sayım yaptınız ve diyelim ki 8 liralık varlık buldunuz. Yani 2 liralık açık çıktı. Bunu zarar diye de isimlendirebiliriz. Bakkalın size devir maliyeti (yükümlülüğü değil) ne kadar? 2 lira mı? (Zararı) 10 lira mı? (Yükümlülüğü) 12 lira mı? (Yükümlülüğü ve zararının toplamı) Doğru yanıt, 2 lira. Bizi konuşturan habere dönelim. Toplumu yanıltan haberde, bankaların devir yükümlülüğü olan 32 milyar dolar, 17 milyar dolarlık zarar ile toplanmış (elma ile armut). Toplamanın üzerine İmar Bankası'nın 6 milyar dolarlık faturası eklenmiş. 55 milyar dolara ulaşılmış. Üzerine 22 milyar dolarlık kamu bankalarının faturası bindirilmiş ve rakam 77 milyar dolar olmuş. Yani saçmalanmış. Basit muhasebe teknikleri katledilmiş. Diyebilirsiniz ki, mali müşavirler, patronlar, bankacılar, finans yazarları dururken, bu kadar basit hesabı yapmak bir gazeteciye mi kaldı? Haklısınız. Onlar da bu çarpık hesabı görmüşlerdir. Ama şunu bilirler ki, bu tür vahim hataları düzeltmeye çalışmak, başına gelen her türlü kötülüğü batık bankacılardan bilen toplumda hoş karşılanmaz.! Konuya devam edeceğim...
|