| |
|
|
Petekler boşalınca
Yerel seçimler için aday belirleme sürecinde yığınla "ibretlik" olay yaşandı. Ancak herhalde en etkileyicisi, ANAP'ın dramı oldu. Bir zamanların o anlı-şanlı partisi 3.252 belediyeden 450'sine aday gösterebildi. Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Altınkaya, "Bu kadarı bile iyi" diyor iç çekerek. 1999 seçimlerinde ANAP, 779 belediye başkanlığını kazanmıştı. Bugün bile, son rakamlara göre, elinde 729 belediye başkanlığı var. Ve mevcut başkanlar adaylığını koymuyor. Anlayın artık. Yine 1999 seçimlerinde kazandığı Samsun, Adana ve Aydın'da bu kez aday bulamadığı için seçime giremiyor. Aydın İl Başkanı Mustafa Tatlıbaş, "Çok aradık, görüştüğümüz kişilerin hiçbiri kabul etmedi" diye yakınıyor. Ancak ANAP'ın içine düştüğü durumu en veciz Uşak belediye başkan adayı Bülent Dernek özetliyor: "Petekler doluyken herkes adaydı, şimdi kimse yok..." Bülent Dernek partisinin Uşak'ta da seçime giremeyeceğini görünce son dakikada aday olan 30 yaşında bir genç. Genel Başkan Nesrin Nas'ın "Teşkilatların morali bozuk" teşhisi bizce gerçeği tam yansıtmıyor. Sorun onun da ötesinde, partiden umudun kesilmiş olması. Şimdi ANAP'ın önünde iki seçenek var. Ya Mesut Yılmaz'ın 2001'deki kongrede ifade ettiği gibi, "Dizlerini dövenlerin partisi olamayız. Sızlanmayı bırakıp geleceği kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağız" diyerek kendisine bir yol arayacak. Ya da siyasi partiler mezarlığındaki yerini alacak. İlk seçeneğe tutunmak isterse önce bizzat Genel Başkan Nas'ın saydığı koşullara ne ölçüde sahip olduğunu tartmalı: "Fikri içeriği boşaltılmış, toplumsal taleplere cevap veremeyen hiçbir siyasal organizasyonun yaşama şansı yoktur..." Yok, önlenemez şekilde ikinci seçenek gündeme gelirse, bir zamanlar Türkiye'nin kalbinin attığı, şimdi bomboş koridorlarına 1983 ruhunun gözyaşlarının damladığı genel merkezi "siyaset müzesi"ne dönüştürmeli. Özal'ın 16 Ekim 1989 tarihinde o genel merkezi açarken yaptığı "ANAP, 2000'li yılların en güçlü partisi olacak" öngörüsünün neden tutmadığını araştıracaklara bir faydası dokunur...
|