| |
Mükellefi yine gözetecekler
Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan hem yüreğime su serpti, hem de biraz ürküttü. Su serpti, çünkü, kayıtdışı ekonominin "yakalanmasının" an meselesi olduğunu söyledi. Öte yandan biraz da ürküttü çünkü bizzat "mükelleflerin daha da gözetileceğini" söyledi. Şu "kayıtdışı" oranında tevatür muhtelif... Kimisi yüzde 60 diyor, kimisi de kantarın topuzunu kaçırıp yüzde 100 diyor.
Toplanan vergi içinde yorumlar muhtelif. Kimisi, 98 katrilyon toplanacaktı, 96 katrilyon toplandı, geri kalan 2 katrilyonu kim yürüttü diye feryad-ü figan eyliyor, kimisi de, tahakkuk eden verginin yüzde 92'si toplandı bu bir rekordur şeklinde konuşuyor. Maliye ise, tahakkuk eden verginin "çok az" olduğunu söylüyor.
Bunun türkçesi, "mükellefin ayağındaki donu yine alamadık"tır. Kayıtdışının yakalanmasının an meselesi haline gelmesi iyi de, "kayıtdışı" nın eli armut toplamıyor ki! Bu arada, bir zamanlar vergi kaçakçılığından yargılanmış Bakanımızın bugün Maliye'ye vergi toplamak için yırtınması ironilerin şahıdır.
Şimdi gelelim kötü habere: Bakan bey, "Mükellefin de hakkı gözetilecek! Sadece Maliye'nin değil" dediler. Bendeniz, birilerinin vatandaşı "gözeteceğini" duyduğum zaman ürkerim. Huylanırım. Vergi mükelleflerinin "gözetilmemiş" hali buysa, gözetilmiş hali kimbilir nasıl olur? Çünkü Maliye Bakanları, mükellefi değil Maliye'yi temsil eder.
Yani Maliye'nin bakanlarıdır onlar, "Mükellef Bakanı" değil... Şimdi bekleyelim görelim, Maliyemiz halkımızı ne zaman ve nasıl gözetecek diye... Milyonlarca "bordro mahkumu" zaten baştan gözetmiş. İşveren 3 kuruş zam yapmayı aklından geçirse bile, bordroya bakıyor, ödediği vergi yüküne, sair sigorta ve rüsumlara bakınca, zam yapmaktan vazgeçiyor.
Çünkü merhamete gelip 10 kuruş zam verecek olsa, otomatik olarak Maliye'ye de 10 kuruş toslamak zorunda kalıyor. Sanki iş yerinde Maliye bizimle birlikte çalışıyormuş gibi... Öte taraftan, Türk basınının büyük kısmı, her yıl Mart ayı geldiğinde Mart kedisi gibi oturup acıklı yazılar döktürür. Emeklilere ve bordro mahkumlarına yağ çekmek; kuyrukçuluk ve oportünizm yapmak için içli makaleler yazarlar. Akıllarınca, bordroluya arka çıkıp, serbest çalışanları yuhlarlar...
Sanki iki taraf hasımmış gibi... Halbuki gerçek şudur: Serbest çalışanlar genel vergi yükünün sadece yüzde 2'sini karşılayabiliyor. Daha fazla verse ne olur, vermese ne olur? Öte yandan, bordrolular fena halde "gözetilmiş"lerse, serbest çalışanların da "gözetilmesi" midir vergi problemindeki çıkış yolu? Serbest çalışan da "kaçırdığı" parayla "dolaylı yoldan" vergisini ödemektedir. Türkiye'de, kazançlardan 27 katrilyon vergi toplamışsa; dolaylı vergilerden de 58 katrilyon topluyor.
Yani her Türk vatandaşı zaten dolaylı yoldan "gözetilmiş" oluyor. Daha nedir, milletin iyiden iyiye gözetilmesini istemenin mantığı? Vergi sistemi Türkiye'de bir kaynar kazan... Zebaniliğin lüzumu yok!
|