| |
Sayın Maliye Bakanı Ruşen Cankardeş açıklama bekliyor
Bu kez "açıklamalar"ın açıklamasını bekliyoruz sayın Maliye Bakanımızdan... Sayın Unakıtan gerçi günde ortalama üç açıklama yapıyor ama kalın kafalı kamuoyu hala meseleyi çözebilmiş değil... O yüzden bu kez, "yararlı" bir açıklama bekliyoruz. Emekli okuyucum Ruşen Cankardeş, ortak dostumuz Seyit Bey'e danışıyordu geçenlerde... Kulak kabarttım. - Gitmediğim banka kalmadı. Bu taşıt vergisini öderken, mahsubu nerede yaptıracağız? - Ziraat şubeleri taşıt vergi pulu vermiyor mu? - Vermiyorlar. Ümraniye'- de bir yer varmış, oraya gitmek gerekiyormuş... - O zaman Ümraniye'ye gideceksin... - Biz de onu soruyoruz, nasıl gideceğim? - Birinci köprüden Ankara'ya gider gibi gideceksin... Otoban istikametinde... Bakkalköy'ü oradan, Şile'ye doğru sapacaksın. Dikkat et yanlış yola sapma, Kandıra'ya çıkabilirsin... Sen hep Şile, Şile diye devam edeceksin... Ama korkma Şile'ye gidiyorum diye... 8-10 km sonra Ümraniye'- yi göstermeye başlayacak... Ümraniye ayrımından sapacaksın... - Eeeee?... Orası mahsup yapacak mı peki?.. - Onu bilemem... - Çok yardımcı oldun sağol... Ümraniye kabusunu öğrenen Ruşen Bey'in omuzları çöktü. Bir anda iki yıl yaşlandı desem inanın... Ataköy neresi, Ümraniye neresi?.. Bursa'ya git daha kolay... Ama yorum yapmanın zamanı değil. Milyonu aşan otomobil sahibi gibi Ruşen Bey müthiş bir çaresizlik içinde... 50 km git, 50 km gel... Onca benzin masrafı, kar kış kıyamet... Vergiyi alırken şubeden alıp, mahsubu yaparken vatandaşı dağın başına göndermek reva mı, diye ağlaşmanın da yararı yok... Ruşen Bey, gözümüzün önünde mum gibi eriyor. Vergisini zamanında ödeyen gerçek bir yurttaş o... Ama hakkının da peşinde... İlle de mahsup yaptırmalıyım, diyor... Geçen yıl verdiğimiz para ne olacak? "Dinle abicim" deyip ister istemez konuya girdim. Gözleri parladı. Ruhunda umut çiçekleri yeşerdi. Sen, Ümraniye'ye falan gidemezsin. Gitsen bile dönemezsin... Kış kıyamette o yollarda kurda kuşa yem olursun... En iyisi benim gibi yap... Bunları duyunca iyice sokuldu bana doğru... Anlat anlat dedi... Bir külüstür arabam vardı. Her yıl milyara yakın vergi vermekten, 2 milyara yakın da kasko ödemekten, servislere para yetiştirmekten zaten iflahım kesilmişti. Geçen yıl hariçten ödediğim 900 milyon kağıdı da geri alamayacağımı bildiğim için arabayı sattım, kurtuldum. Mevzuyu kökünden hallettim. Ne vergi, ne mahsup, ne vergi dairesi, ne banka şubesi, ne de Ümraniye... Oh be!.. Ruşen Bey hepten çöktü. Tam bir kaosa sürüklendi... Arabayı satsa olmuyor, vergiyi verse veremiyor. Mahsubu da yaptıramıyor. Çünkü Ümraniye'ye gidemiyor. Bilmiyorum belki Ruşen Bey gibi köşeye sıkışmış insanlar bir araya gelip, bir otobüs kiralayarak cümbür cemaat Ümraniye'ye gitmeyi planlayabilirler. Ama ya mahsup işi bir günde bitmezse... Birkaç gün kalacakları bir otel bulmaları gerekiyor. O zaman da, mahsuptan alacaklarının masrafa gitmesi tehlikesi var... Sayın Bakan!.. MTV mükelleflerinin durumları işte aynen böyle... Sizce de bir açıklama gerekmiyor mu, artık?..
|