Sıkışarak ölmek
Sıkışarak ölmek nasıl bir şey, hiç düşündünüz mü? Muazzam kalabalığın tam ortasında kalıvermek, oradan çıkamamak.. Sıkışmak, ezilmek, feryat edecek gücü bulamamak.. Nefessiz kalmak, bırakın yardım istemeyi, inlemeye bile takat bulamamak. Nasıl bir şey bu, hiç düşündünüz mü? Dün Mekke'den "Şeytan taşlama sırasında yine izdiham.. 244 kişi öldü!" haberini aldığımda bunları düşündüm.. Sıkışarak, ezilerek ölmenin nasıl bir şey olduğunu iliklerime kadar hissettim.. Ve ürperdim..
*** Şu bilançoya bir bakın: Yıl:1990: Tünel faciası! Mekke'de bir tünelde izdiham çıktı.. Tam 1462 hacı sıkışarak, ezilerek can verdi.. Yıl: 1994: Mina'da şeytan taşlama sırasında izdiham çıktı.. 270 hacı öldü.. Yıl: 1997: Mina'da hacıların bulunduğu kampta yangın çıktı.. 343 hacı yanarak ya da dumandan zehirlenerek öldü. Yıl: 1998: Yine şeytan taşlama sırasında izdiham.. Bu kez ölü sayısı 119.. Yıl: 2001: Şeytan taşlama sırasında izdiham.. Ezilerek ölenlerin sayısı 35. Yıl: 2003: Şeytan taşlama sırasında izdiham.. 14 hacı sıkışarak hayatını kaybetti.. Ve dün.. Bu kez ölü sayısı 244.. Bu isyan edilecek bir bilanço değil mi? Sinek öldürmenin bile haram sayıldığı bir ibadeti yaparken, insanların ezilerek can vermesine karşı ortalığı birbirine katmak gerekmez mi?
*** Bu olaylara karşı, küçük ve etkisiz yakınmalar dışında, güçlü bir tepki yok.. Tepkisizlik o boyuta ulaştı ki, "sıkışarak ölmek" neredeyse haccın rüknü oldu çıktı.. Bizzat tanık oldum: Hacca gidenler, yani "sıkışarak ölme riski"ni sonuna kadar taşıyanlar bile, olaya isyan etmek, tepki göstermek yerine, durumun ne kadar normal olduğunu açıklamakla meşgul.. Kimi 3 milyon kişinin, aynı anda, aynı yerde olma gerekliliğini vurgulayıp, bu tür olayların olmasının normal olduğunu kanıtlamaya çalışıyor..
Kimi hacı adaylarının bilinçsizliklerinden dem vuruyor. İşe "ilahi boyut" katmaya çalışanlar ise, "Allah yolunda ölme"nin faziletlerini sıralayıp yakınanları "dini duygusu kuvvetli olmamak"la itham ediyorlar.. Yönetilenlerin yaklaşımı bu olunca, yönetenler de kendilerine çeki düzen vermek için en küçük bir kaygı duymuyorlar.. Değil mi ki çoğunluk, kutsal topraklarda ölmeyi "Allah yolunda ölmek" olarak algılıyor, Arafat'ta, Mina'da saray benzeri çadırda kalan Arap Şeyhi neden kılını kıpırdatsın ki?
*** Kutsal topraklarda hacı adaylarının sıkışarak ölmesi devam ettiği müddetçe, İslam dünyasının geri kalmışlığı sürecek.. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.. "Sıkışarak ölmek" olayı sona erdiğinde ise bilin ki, İslam dünyasının uyanışı başlamıştır. Yönetilenler seslerini çıkarmış, çarpık din anlayışı değişmiş, organizasyon" kavramı önem kazanmıştır.. Şu kutsal günde, bunun gerçekleşmesi için dua edelim..
|