| |
|
|
Evet, tartışmaya bayılırım!
Bir okurumuz, Hacer Erar mesaj yollamış: "Niye diğer köşe yazarlarına sataşıyorsunuz" diyor özetle...
Önce TDK sözlüğünden 'sataşma' kelimesine bir göz atalım: 1) Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak. 2) Sarkıntılık etmek. Sanırım okurumuz kelimenin bu anlamlarını kastetmiyor. Demek istediği niye sık sık tartışmaya girdiğim olsa gerek... Bu konuyu biraz açmak isterim.
*** Önce şunu belirteyim: Tartışma bir düşünme sürecidir. Bir meseleyi tartışmak, onun çeşitli yönlerinin ortaya çıkmasına yol açar. Bu sayede nesne ve fikirlerin boşlukta, tek başlarına durmadıklarını, bin bir başka nesne ve fikirle bağlantılı olduğunu görürüz.
Tartışma öğreticidir. Ciddi ve samimi bir tartışmacı mevcut bilgi dağarcığı ile yetinmez. Fikrini, tezini, iddiasını; yeni bilgilerle, değişik örneklerle desteklemek için araştırır.
Ayrıca tartışma sırasında insan, âtıl haldeki genel kültürünü harekete geçirir. Seyrettiği bir filmden, okuduğu bir kitaptan, başından geçen ilginç bir olaydan örnekler vermeye çalışır.
*** 'Polemik' ise genel bir kavram olan 'tartışma'nın alt kategorisidir. Sert, tavizsiz, hatta biraz da hakarete varan bir üslupla yürüyen tartışmaya polemik denir. Polemiklerin çoğunda fikir bir yana bırakılıp iş 'sidik yarışına' dönüşür. Artık amaç düşüncenin serpilmesi değil üstünlük kurma haline gelir.
Özel durumlar haricinde ben polemiğe girmem. Buna karşılık tartışmayı çok severim. Çünkü eğer taraflar bu işi konuyu saptırmadan yürütebilirlerse, tartışma çok lezzetli bir beyin ve bilgi jimnastiğidir.
Bu cevabın okurumuzu tatmin ettiğini umuyorum.
|