|
|
 |
 |
 |
Bir zihniyet çöktü
Konya'daki facia kat kat yükselen 'bize birşey olmaz' anlayışıyla geldi.
On saniyede yerle bir olan binada, faciaya daha yapım aşamasında davetiye çıktı. Hazır beton yerine elle dökülen beton harcı kullanıldı.
Deprem Yönetmeliği'ne uyulmadan yapılan ve mukavemetsiz beton kullanılan yapıya, "üstünkörü" denetimle belediye iskan verdi.
ONBİR katlı olduğu için mühendislik açısından özel önemi olan binaya, proje ve teknik denetim sorumluları da gerekli özeni göstermedi.
BİNANIN yassı kadayıf misali çökmesi ve kurtarma çalışmalarında betonun un gibi dağılması malzemeden çalındığını ortaya koydu.
BİNADA, inşaattan bir süre sonra çatlaklar oluştu. Oturanlar bunu fazla dikkate almadı, takibi için ısrarlı bir çaba göstermedi.
1- Zemin çürüktü
2- Belediye izin verdi
3- Mühendis imza attı
4- Müteahhit yine çaldı
5- Oturanlar tınmadı
***
Binayı çökerten çürük zihniyet
Konya'da kağıttan kule gibi yıkalarak üst üste yığılan 11 katlı Zümrüt Apartmanı'nın çöküşü, bir dizi ihmalin kanlı sonucu..
Konya'da 11 katlı Zümrüt Apartmanı büyük bir gürültüyle çökerken, üst üste yığılan her bir katı, Türkiye'de artık neredeyse kanıksanmış olan bir dizi ihmalin kanlı kanıtları oldu. Kayıtlara göre 144 kişinin yaşadığı apartman daha yapılırken faciaya davetiye çıkarıldı. Çünkü 11 katın yükseldiği zemin inşaata uygun değildi. İhmal bitmedi, çürük zemine yapılan inşaata belediye, üstünkörü yaptığı denetim sonucunda izin verdi. İnşaatın proje ve teknik denetim sorumluları denetimlerini gözü kapalı yaptı ve un gibi dağılan betondan anlaşıldığına göre müteahhit malzemeden çaldı. Buraya kadarki ihmal zincirinde, evde oturacak olan vatandaşlar nasıl bir dehşet koridoruna girdiğinin farkında bile değildi. Ancak yıllar geçtikçe duvarlarda oluşan çatlaklara duyarsız kalarak onlar da kendi ölümlerinin fermanını imzalamış oldu. İş işten geçtikten sonra ortaya çıkan bu korkunç zincirin halkalarının nasıl birbirine eklendiği, facia sonrasında yapılan açıklamalarla ortaya çıktı.
BETON ELLE KARILDI
Onlarca kişiye mezar olan binaya iskan izni, mahallenin bağlı bulunduğu Selçuklu Belediyesi tarafından verildi. Zümrüt Apartmanı'nın inşaatına müteahhit Ahmet Vedat Kaya tarafından 1994 yılında başlandı. Konya'nın en lüks semtlerinden biri olarak nitelendirilmesine rağmen binanın yapımı sırasında daha fazla kar edilmesi için ucuz malzeme kullanıldı. Hazır beton kullanılması gerekirken, beton elle karıldı. Yapımı tamamlandıktan sonra 2000 yılında yine belediye tarafından yapılan incelemenin ardından binaya oturma izni verildi. 38 dairenin bulunduğu apartmanın daireleri kısa sürede satıldı. Buraya yerleşenler bir süre sonra binada çatlaklar oluştuğunu görmelerine rağmen hiçbir önlem almadıkları gibi oturmaya devam ettiler. Facianın ardından enkazdan sağ kurtulanların ifadeleri de vatandaşın bu zihniyetini çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Birinci katta oturan ve yaralı olarak kurtulmayı başaran 25 yaşındaki Nesibe Tosun, "Bina çatlaklarla doluydu. Altta tadilat yapıldığını duyduk" derken, 8. kat sakinlerinden Ahmet Türkoğlu (57), "Binanın çürük olduğunu dair sözler duymuştuk ama bunların dedikodu olduğunu düşünüyorduk" dedi.
BAŞKAN'DAN SAVUNMA
Belediyelerinin denetim konusunda üzerlerine düşeni yaptığını belirten Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen ise kendisini "Ne olduğunu bilmiyoruz" diyerek savundu. Binanın iskan ve imar izinlerinin 2000 yılında verildiğini hatırlatan Başkan'ın açıklaması şöyle: "Bayındırlık İl Müdürlüğü tarafından bize 'Bu binada oturulmaz' diye bir yazı gelmedi. Belediye bu konuda üzerine düşeni yapmıştır. Binanın niçin çöktüğü konusunda bilirkişi tespit edecek ve bir rapor verecek. Binanın yerinin dere yatağı olup olmadığını bilmiyorum, burası daha bizim küçüklüğümüzde imara açılmıştı. Bizim dönemimizde imar hareketi olmadı. Denetim konusunda da elimizden geleni yaptık." İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Cevdet Yüce'ye göre ise binanın çökmesi statik değil, yapım hatasından kaynaklandı. Zümrüt Sitesi'nin çökmesinin, Diyarbakır'da 1983 yılında çok sayıda kişinin ölümüne neden olan Hicret Apartmanı'nın çökme olayıyla bire bir benzeştiğini, iki apartmanın da aynı nedenle yıkıldığını savunan Yüce, şunları söyledi: "Olaydan sonra İMO Konya Şubesi yetkilileriyle görüştüm ve binayla ilgili bilgi aldım. Konya'daki meslektaşlarımız yıkılan binanın projesini yeniden gözden geçirmişler, ama statik yani projeyle ilgili bir hata bulamamışlar. Çökmenin yapım hatasından olma olasılığının çok yüksek olduğunu söylediler."
DAVETİYE ÇIKARILMIŞ
Binada yeni Deprem Yönetmeliği'nin uygulanmadığını da hatırlatan Yüce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Binalarda 1998 yılından itibaren hazır beton kullanımı zorunlu hale getirildi, ancak çöken bina 1998'den önce inşa edildiği için bu kural uygulanmadı. 11 katlı bir bina, inşaat mühendisliği açısından özel önemi olan binadır. Dolayısıyla inşaatta özellikle betonlarda mukavemeti sağlayıcı kriterleri yerine getirmek gerekir. Ancak, televizyonlarda kurtarma çalışmalarını izlerken, insanların tuttukları betonların toprak gibi döküldüğünü görüyoruz. Bu, binada hazır beton kullanılması gerekirken beton harcının el ile karıldığını gösteriyor. Yani faciaya daha yapım aşamasında davetiye çıkarılmış. Elle dökülen betonların kullanıldığı binalarda, mukavemet değerlerini sağlamak çok zor. Binanın çok büyük ihtimalle beton mukavemetlerinin çok düşük olduğunu ve zamanla taşıma gücünü kaybettiğini düşünüyorum. Zira binada ciddi bir tadilat yapılmamış. Birden bire göçmesinin tek nedeni projede öngörülen mukavemete uyulmadığını gösteriyor."
MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
