Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Çukurova Grubu'nun Fon'a ve Yapı Kredi'ye olan borçlarını ödemek için yaptığı planın detaylarını yazmamın bedeli, üstüme sıçrayan çamur oldu. Halka ve Olaylara Tercüman hakkımda şu ifadeyi kullandı: "Çukurova lehine 'lobi' yapmakla görevlendirildiği izlenimi veren gazetecilerden biri, Sabah Gazetesi'nin ekonomi Servisi Şefi Yavuz Semerci." İfadeye çok üzüldüm. Kırıldım. Halbuki teşekkür bekliyordum. Çünkü sayfalar dolusu yorum yaparken, kullandıkları tüm verileri haberimden almışlar. Yani gazetecilik görevini yerine getirdiğim için ben lobici, onlar ise haberimle haberdar oldukları konuda yorum yapınca gazeteci oldu. Hakkımda lobici diyen vicdan ayarı bozuk (imzasızdı) kişi belli ki gazeteci değil. Herkesi de kendisi gibi sanıyor. Cuma günü borsa bülteninden Çukurova Grubu'nun BDDK'ya borçlarını 2 yılda ödemek için teklif yaptığı açıklandı. Ben ne yaptım? Detayları Çukurova Grubu'ndan öğrenerek yorum katmadan haber yaptım. Ertesi gün de köşemde Çukurova'ya teklif verenlerin aslında BDDK kanalıyla Karamehmet'e ulaştığı bilgisini ekledim. Ilıcaklar'a çamur atmak yakışmadı. Kemal Ilıcak gibi hepimize örnek bir gazetecinin mirasını yaşatmaya çalıştığını iddia eden Ilıcak Ailesi'nin bana bir özür borcu var. Öder veya ödemezler, kendileri bilir...