|
|
|
|
Ceren'in ışığı Beethoven oldu
Doğuştan işitme engelli olan 13 yaşındaki Ceren, üç ay önce hayatına giren piyano ile harikalar yaratıyor. Kalbinin ritmini izleyerek piyano çalan Ceren ilk konserini verdi bile.
*** Müziği, yüreğinin ritmi ile hissediyor
Doğuştan işitme engelli Ceren, üç ay önce yaşamına giren piyano ile harikalar yaratıyor. Kalbinin ritmini izleyerek piyano çalmayı başaran Ceren ilk konserini verdi bile..
Kulağı doğanın tüm seslerine kapalı olarak dünyaya gelen Ceren Karayaka, durumunu öğrenir öğrenmez mesleğini bir yana bırakıp kendisini ona adayan annesinin, elindeki tüm imkanları onun için seferber eden babasının ve pedagogların tüm desteğine rağmen içine kapanık bir çocuk olarak büyüdü. Ne katıldığı konuşma terapileri ne de gönderildiği beceri kursları, Ceren'in yüzünü güldürmeye yetmedi. Ta ki annesi onu piyano ile tanıştırıncaya kadar.
HAYATI TÜMÜYLE DEĞİŞTİ Ceren üç ay önce yani 13 yaşını sürdüğü günlerde yaşamına giren piyano sayesinde hayata bambaşka bir çerçeveden bakmaya başladı. Yüzü güldü, tüm hayatı müzik oldu. Bir yandan Halıcıoğlu İşitme Engelliler İlköğretim Okulu'ndaki eğitimini sürdüren Ceren artık kalan tüm zamanını da piyano öğretmeni Linda Kasa ile geçirmeye başlamıştı. O günlerde Beethoven'ı kendisine örnek alan Ceren, notaların ritmini gösteren metronomu ve öğretmeninin reflekslerini izleyerek piyano çalmaya başladı. İşitme yetisini kaybettikten sonra piyanosunun üzerine koyduğu çubuğun titreşimlerini algılamaya çalışarak beste yapan Beethoven'in aksine Ceren, hiç duymadığı sesleri, yüreğinin titreşimlerini izleyerek elde etti. Ve Ceren aldığı üç aylık eğitimle Bakırköy Belediyesi'nin düzenlediği bir gecede, 800 kişinin karşısına çıkarak konser vermeyi başardı. Gecede, Antonio Diabelli'nin Skerco'sunu çalan Ceren, kendisini dinlemeye gelenler tarafından ayakta alkışlandı. Bakırköy Belediyesi ise bu gecenin ardından Ceren'i, müzik yaşamı boyunca destekleme kararı alarak ödüllendirdi.
"İKİMİZ DE ÖĞRENDİK" Ceren'e, nota ve solfej dersleri veren müzik öğretmeni Linda Kasa'nın da ilk kez işitme engelli bir öğrencisi olmuş. Ceren'deki azim sayesinde de süreci başarıyla atlatmışlar; "İkimiz de çok sabırlı, hırslı davrandık ve inanılmaz bir enerji sarfettik. Ondaki elektriği almasam öğretmemin imkanı yoktu. Bunu yeteneği ve isteği olmayan işitme engelli başka bir çocuk başaramazdı. O bence imkansızı başardı. Ben sesli parçalar çalarken elini piyanonun altına koyup ses titreşimlerini hissediyordu" diye anlatıyor yaşadıklarını.
O SESLERİ HİÇ DUYMADI Kasa bütün bunlara rağmen meşakkatli bir öğrenme süreci geçirdiklerini vurguluyor; "Ceren'e önce nota ve solfeji sonra da çalacağı parçanın ritmini öğrettim. Nota ve solfejin detaylarıyla, bunun dışındaki her türlü bilgiyi kağıda yazıyordum o da okuyup ezberliyordu. Klasik döneme ait parçaların özelliklerini de yazıyordum. Sonra hangi tuşun hangi nota olduğunu pratik olarak öğrettim. Kağıda yazdığım notaların yerini piyano üzerinde çalıştık. Notaların ritmini metronomla takip etti. İbresinin hareketine göre notaya ne zaman basacağını kavradı. Benim mimiklerimi, beden hareketlerimi ve parmaklarımı da izledi. İlk konseri birlikte verdik. Ancak hiç şaşırmadı ve çalarken beni de yanıltmadı."
Pervin METİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|